CİDDİGAZETE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir'de AK Parti İl Teşkilatı ile bir araya geldi. 31 Mart yerel seçiminde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yüzde 45,24 oranında oy aldıklarını ancak bunun kazanmaya yetmediğini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

‘AK PARTİ TARİHİNDEKİ EN YÜKSEK OY’

"Her ne kadar bu sonuçta AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanamamış olsa da ortaya çıkan netice önemlidir. Büyükşehir seçiminde AK Parti tarihindeki en yüksek oy oranımız olan bu netice, bir sonraki seçimde daha çok çalışırsak hedefimize ulaşacağımızı söylüyor. Hemen bugünden 2023 yılındaki cumhurbaşkanlığı ve meclis, 2024 yılındaki belediye başkanlığı seçimleri için hazırlıklara başlamalıyız.”

‘FATURAYI KENDİMİZE KESECEĞİZ’

Milletin bugüne kadar, diğerlerinden farklı olması nedeniyle AK Parti'ye destek verdiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde siyasetin milletten koptuğu, sadece belirli kadroların ve çevrelerin çıkarlarını savunma işi haline geldiği dönemde AK Parti, milletin davasının sözcülüğünü ve mücadelesini üstlenerek ortaya çıkmıştır. Biz milletimize ne kadar büyük hizmetler verdiysek milletimizin bize verdiği destek de o derece güçlü olmuştur. Şayet bugün bazı yerlerde hedeflerimizin gerisinde kalmışsak, geçen döneme göre belediye başkanlıklarında birçok belediyeyi kaybettiysek bunun sebebini millete değil yine kendimize faturasını keseceğiz. Demek bir yerde yanlışımız var, eksiklerimiz var, bunları gidermemiz lazım."

‘MİLLETLE DAHA SIKI KUCAKLAŞMALIYIZ’

Partinin genel başkanı olarak şahsından başlayarak, genel merkez yönetimi, il, ilçe teşkilatları, kadın ve gençlik kolları, sandık müşahitleri, delegeler hatta üyelere varana kadar tüm mensuplarla muhasebeyi bu şekilde yapmak durumunda olduklarını dile getiren Erdoğan, kayıpları telafi ettirecek, kendilerini daha büyük başarıya ulaştıracak şeyin milletle daha sıkı kucaklaşmak olduğunu vurguladı.

Bunun için millete her alanda çok daha iyi hizmetler vermeleri gerektiğini belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumuzdaki bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, ülkemizi her alanda en iyi şekilde yönetmeliyiz. Mecliste milletvekillerimizle en iyi kanunları çıkarmalıyız. Demokrasimizi daha ileriye taşımak, ekonomimizi sıkıntılarından süratle uzaklaştırıp, hızla büyütmek, milletimize huzur, güven, refah içinde yaşayabileceği bir zemin sunmak en başta gelen vazifemizdir" dedi.

İŞTEN ÇIKARTILAN İNSANLAR

Ülkenin AK Parti iktidarları döneminde geçen son 17 yılının, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, sosyal güvenlikten sosyal yardımlara kadar her alanda başarılara imza atılan, iftihar yılları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Şimdi bize düşen son zamanlarda önümüze çıkartılan engeller sebebiyle yaşadığımız sıkıntıları süratle çözmek ve başarı çıtamızı daha yukarıya taşımaktır" diye konuştu.

Milletin her kesimine sahipsiz olmadığını hissettirmeleri gerektiğini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"AK Parti sadece milletin hizmetkarı değil aynı zamanda vicdanıdır. Mesela bir süredir İstanbul başta olmak üzere çeşitli belediyelerden işten çıkartılan insanların feryatlarını duyuyoruz. Tam tersi bir durum olsa AK Partili belediyelerde bu tür işten çıkartmalar olsa gök kubbeyi bizim üzerimize yıkmaya çalışacak olanlara bakıyoruz, en küçük bir ses, seda yok. Bu neyi gösteriyor? Bu, ikiyüzlülüğü gösteriyor. Samimi değiller. Bizim belediyelerimizde böyle bir şey oldu mu? Olmadı ama bunlar hemen gelir gelmez işçileri iş yerlerinden çıkarmaya, tam okulların açılacağı bir dönemde bunları acaba neyi var, neyi yok bakmadan kapıların önüne koydular.

DİYARBAKIR ANNELERİ

Aynı şekilde Diyarbakır'da analar evlatlarını, bölücü örgütün elinden kurtarmak için destansı bir mücadele veriyor. Yine 'kadın hakları, çocuk hakları, insan hakları' diyerek her fırsatta ortalığı ayağa kaldıranlardan en küçük bir ses seda duydunuz mu? Yok. Hani vardı ya 'Galatasaray anneleri', Galatasaray Lisesi'nin önünde toplanıyorlardı, 'cumartesi anneleri' diye nam salmışlardı. Kıyamet kopuyor muydu? Kopuyordu. Peki, o zaman oraya gelip giden bu sanatçılar vesaireler şimdi Diyarbakır'da çocukları dağa kaçırılan bu hanım kardeşlerimizin yanına uğradılar mı? Herhangi bir açıklamaları var mı? Yok. Üstelik de dalga geçiyorlar. Bu ikiyüzlüler ekmeklerinin peşindeki işçilerimizi, evlatlarının peşindeki anaları yalnız bırakıyor diye biz de geri duracak değiliz."

ORMAN YANGINLARI VE PKK

Terör örgütü PKK'nın orman yangınlarını üstlendiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Peki Taksim'de 12 tane ağacın yeri değiştirildi diye kıyamet koparanlar, o 'Gezi'ciler bu kadar orman yakılırken şu anda bunların sesi çıkıyor mu? Hani çevre dostu bir parti var ya bu partiden bir ses var mı? Yok. Buradan şimdi yine teşkilatlarımıza çağrıda bulunuyorum. Tüm gücümüzle bizler bu ikiyüzlüleri milletimize anlatmamız lazım. Kimin çevre dostu olduğunu, milletimize anlatmamız lazım. Bu canım ormanlarımızı yakanları milletimize anlatmamız lazım. Bu HDP denilen partinin nasıl bir parti olduğunu, PKK'nın bunun arkasında ne gibi bir örgütlenmenin peşinde olduğunu anlatmamız lazım. Bu terör örgütü olarak bu insanları, 14, 15, 16 yaşındaki çocukları dağa kaçıranları bunun yanında öğretmenlerimizi kaçıranları bunları anlatmamız lazım. Tüm gücümüzle ekmeklerinin peşindeki işçilerin de evlatlarına kavuşmaktan başka gayeleri olmayan anaların da yanlarında olacağız. Hatta şov yapmaktan başka bir işe yaradıklarını görmediğimiz muhalefet belediyelerinin bıraktığı boşlukları diğer kurumlarımız ve imkanlarımızla biz kapatacak, hiç kimsenin mağduriyet yaşamasına mahal vermeyeceğiz."