CiddiGazete- Dr. Ayyüce Türkeş Taş, babası merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'le olan anılarını, babasının bugünün Türkiyesine bakış açısının nasıl olacağını, günlük ekonomi ve siyaset yorumlarını içeren yazılarını, CiddiGazete'den okuyucularıyla paylaşacak.

Bilkent Üniversitesi Ekonomi mezunu olan Ayyüce Türkeş, yüksek lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde, doktorasını ise Marmara Üniversitesi'nde bankacılık üzerine yaptı.

Başbuğ Alparslan Türkeş'in son torunu Alsu Taş.

İKİNCİ KEZ ANNE OLDU

Eşi Egemen Taş'ın işi gereği bir süre önce ABD'ye giden Ayyüce Türkeş Taş, Selinay'dan sonra ikinci kez anne olmanın mutluluğunu yaşadı.

New York'ta dünyaya gelen Alparslan Türkeş'in en küçük torununa "Alsu" ismi verildi.

Bilişim sektöründe hizmet veren TransientX isimli şirketin CEO'su olan Alparslan Türkeş'in damadı Egemen Taş, özellikle antivirüs programlarıyla adını duyurdu ve ABD'de bir çok ödül kazandı.

BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ KİMDİR?

Başbakan yardımcılığı dahil, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde de üst düzey görevler üstlenen, MHP'nin Kurucu Genel Başkanı ve ebedi lideri Başbuğ Alparslan Türkeş, arkasında milyonlarca Türk milliyetçisi bırakarak 1997'de Hakk'a yürüdü.

Geçirdiği kalp krizi sonucu 4 Nisan 1997'de hayatını kaybeden Başbuğ Türkeş, MHP'nin yanı sıra Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşların hayata geçirilmesine de öncülük etti.

İŞTE BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ'İN HAYATINA DAİR DETAYLAR

Alparslan Türkeş, Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinin Yukarı Köşkerli Köyü'nde yaşayan Koyunoğlu ailesinin bir toprak meselesi yüzünden giriştiği kavga sonucu Sultan Abdülaziz’in fermanıyla Kıbrıs’a sürgün edilmesi nedeniyle, 25 Kasım 1917’de, Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve eşi Fatma Zehra Hanımın oğulları “Ali Arslan” olarak Lefkoşa’da dünyaya geldi.

1938'DE TEĞMEN OLDU

İlkokul ve rüştiye yıllarında Hüsnü Bey, Selahattin Bey, Mehmet Asim Bey, Ragıp Tüzün Bey, Turgut Bey, Osman Zeki Bey ve Faiz Kaymak gibi Türklük ve Türkçülük şuuruyla bilenmiş hocalardan feyz alan Türkeş’in adı, Osman Zeki Bey tarafından “Sultan Alparslan’a denk bir yiğit Türk ol” diyerek, “Alparslan” olarak değiştirildi. Ailesiyle 1933 yılında İstanbul’a yerleşen Alparslan Türkeş, Kuleli Askeri Lisesi’ne kayıt oldu.

1936’da Kuleli Askeri Lisesi’ni "pekiyi" dereceyle asteğmen olarak bitiren Türkeş’in, Ankara ve Harp Akademisi yılları başladı. Türkeş, 1938’de genç bir teğmen olarak Harbiye’den mezun oldu. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, koalisyon görüşmeleri için Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş ile 10 Temmuz 1977’de TBMM’de bir araya geldi.

İLK EŞİNİ 1974'DE KAYBETTİ

Başbuğ Türkeş, 1944 yılında “Muzaffer Şükriye” ile evlendi. Bu evlilikten Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul adlı çocukları olan Türkeş, 1974’te eşini kaybetti.

Daha sonra, Seval Hanım ile ikinci evliliğini yapan Türkeş’in, Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki çocuğu daha oldu.

CEZAEVİYLE İLK KEZ 1944'TE TANIŞTI

1944’te üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız ve Nejdet Sançar ile “ırkçılık-turancılık” davasından yargılanan Türkeş, 9 ay 10 gün Tophane Askeri Hapishanesi'nde kaldı. 1945’te de Askeri Yargıtay kararıyla tahliye edilen Türkeş, 1947’de beraat etti. Türkeş, 1947’de 15 Türk subayıyla birlikte ABD Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulu'nda iki yıl eğitim gördü. 1951’de kurmaylık sınavını kazanan Türkeş, 1955’de Harp Akademisi’nden Kurmay Binbaşı olarak diploma aldı.

EKONOMİ ÜZERİNE YÜKSEK LİSANS YAPTI

Daha sonra, dış görev için açılan sınavı kazanarak ABD Pentagon’da NATO Türk Temsil Heyeti üyeliğine atanan Türkeş, bu arada ekonomi eğitimi de gördü. 1957’de Türkiye’ye dönen Alparslan Türkeş, 1959’da Almanya’ya Atom ve Nükleer Okulu’na gönderildi. Türkeş, bu okulu da başarıyla bitirmesinin ardından "kurmay albay" rütbesine terfi etti.

1960 DARBESİNDE İDAMLARA KARŞI ÇIKTI

27 Mayıs 1960’da Milli Birlik Komitesi’nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okuyan Alparslan Türkeş, ihtilal hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlendi. Türkeş, bu vazifesi sırasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet istatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurdu. Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasım 1960’da Türkeş ve “14'ler” olarak bilinen arkadaşları emekliye sevk edildi; ardından zorla evlerinden alınıp yurtdışında görevlendirilmek suretiyle sürgün edildi. Türkeş ise Türkiye’nin Hindistan Büyükelçiliği Askeri Ateşesi sıfatıyla Türkiye'den uzaklaştırıldı.

PARTİDEN ÖNCE DERNEK KURDU

1963 yılında yurda dönen Alparslan Türkeş, dava arkadaşlarıyla birlikte kadro oluşturup partileşmek amacıyla “Huzur ve Yükseliş Derneği”ni kurdu. Kısa bir süre sonra Talat Aydemir’in giriştiği darbe teşebbüsüne karıştığı iddiasıyla tutuklanan ve Mamak Askeri Cezaevinde 4 ay hücre hapsinde yatan Türkeş, ardından beraat etti. MHP Genel Başkanı Türkeş, 15 Nisan 1979’da miting için gittiği Yozgat’ın girişinde ülkücüler tarafından karşılandı.

CKMP GENEL BAŞKANLIĞI'NA SEÇİLDİ

Türkeş, 1965’de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine (CKMP) katıldı ve partinin büyük kurultayında genel başkanlığa seçildi. Türkeş, aynı yıl yapılan genel seçimlerde de Ankara milletvekili oldu. 1969'da CKMP’nin adı Milliyetçi Hareket Partisi, amblemi de üç hilal olarak değiştirilirken, Türkeş o yıl yapılan genel seçimlerde ise Adana milletvekili olarak ikinci kez TBMM'ye girdi.

Alparslan Türkeş, ilki 31 Mart 1975-13 Haziran 1977 yılları, ikincisi de 1 Ağustos-31 Aralık 1977 tarihleri arasında Süleyman Demirel başkanlığında kurulan koalisyon hükümetlerinde MHP Genel Başkanı olarak, Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı yaptı. Türkiye’de 1968 yılından itibaren Marksist ve komünist gençlik hareketlerinin üniversitelerde yer almaya başlaması ile Türkeş, gençlere verdiği seminerlerle Türk milliyetçiliğini anlattı. Kısa zamanda çoğalan ve örgütlenen gençler “Dokuz Işık” doktrini etrafında toplandı.

14 Ekim 1981’de, MHP ve ülkücü kuruluşlar üyesi 587 sanık arasında birinci sırada yer alan Türkeş’in, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesince yargılanmasına devam edildi. MHP'nin bu çekirdek kadrosunda şimdiki genel başkan Devlet Bahçeli'nin olmayışı, geçen süreçte ülkücüler arasında yoğun şekilde tartışıldı. Ülkücüleri yıkıma uğratmak için 12 Eylül cuntacıları tarafından hazırlanan kumpasın savcılığını, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in babası Nurettin Soyer yaptı.

12 EYLÜL ASKERİ DARBESİ

12 Eylül 1980’de gerçekleşen askeri darbeden üç gün sonra teslim olan Alparslan Türkeş, önce Uzunada’da daha sonrada Ankara Askeri Dil Okulu’nda ve hastalandığı dönemde de Mevki Hastanesi'nde 4,5 yıl hapis yattı. Bu süreçte Başbuğ Türkeş ve 218 ülkücünün idamı istendi. Türkeş, 9 Nisan 1985 tarihinde tahliye oldu ve beraat etti. Başbuğ, 1987’de siyaset yasağının kalkmasının ardından Milliyetçi Çalışma Partisi olağanüstü kongresinde genel başkan seçildi.

Başbuğ Türkeş, 1991 yılındaki genel seçimlerde MÇP’nin RP ve IDP ile yaptığı seçim ittifakı neticesinde Yozgat milletvekili seçilerek tekrar Meclis'e girdi. 1992’de, 12 Eylül’ün kapattığı partilerin tekrar açılabilmesine ilişkin değişikliğin ardından MHP’nin son kurultay delegeleri, MHP’nin isim ve amblemini MÇP’nin kullanabilmesine karar verdi. Bu çerçevede 1992’de yapılan MÇP’nin dördüncü olağanüstü kurultayında partinin adı MHP, amblemi üç hilal olarak değiştirildi.

O YAŞARKEN ÜLKÜCÜLER HEP ZİRVEDE OLDU

Seçimlerde aldığı oy oranıyla ters orantılı; Türk siyasetinin geleceğinin şekillenmesinde söz sahibi, kendi değil ama genel başkanlığı döneminde fikirleri iktidar olan, devletin her kademesinde teşkilatlanmış, bürokraside söz sahibi bir yapı bırakan Başbuğ Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997’de geçirdiği kalp krizi sonucu milyonlarca ülkücüyü öksüz bırakıp ebedi aleme göç etti...