Özgecan Aslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’in öldürülüp, babası Necmettin Altındöken’i vuran Gültekin Alan, olayı anlatan bir mektup yayınlamıştı. Minik Eylül'ün Türkiye'yi saran hüznü, Gültekin Alan'ın mektubunu akıllara getirdi. Adana cezaevinde tutuklu bulunan Gültekin Alan'ın Özgecan Aslan'ın katilini nasıl infaz ettiğini anlatan mektubu şöyle:

Para pul, çek senet işlerinden içeri girdim, devletim cezamı kesti; başım üstüne. Özgecan'ın katilinin geleceğini öğrendim. Göremediğim kendi kızlarım gözümden geçti.

Silahın içeri girmesinde jandarmanın, koruma memurlarının ve devletin hiçbir zafiyeti yoktur. Tuvalette buldum. Adımı yemek dağıtımına yazdırdım. Piç ve babası hücrede kalıyor ve hiç dışarı çıkmıyordu. Havalandırmaya biz içerideyken çıkartıyorlardı. Koğuşun kapısına vurdum. 'Yemek ve evrak var' dedim. Babası açtı, yemeği verdim. Piçe 'İmza lazım' diyerek yanıma çağırdım. Gelir gelmez silahı çektim, 'Özgecan'ın selamı var' dedim. Yarısını ona, yarısını babasına boşalttım. Mermi bitti, İnfaz koruma memurları gelince boş silahla birini rehin aldım. Tek amacım piçin kanının boşalmasını izlemek ve öldüğünden emin olmaktı. Emin olunca teslim oldum. Doğuştan Türk milliyetçisiyim. devlete silah çekmedim. Tutanaklarda silahımın boş olduğu sabittir. Memurdan helallik istedim.

Benimle birlikte 6 kişi gözaltına alındı. Hiçbirinin suçu olmadığını, tek başıma yaptığımı söyledim. Beraat ettiler.
29 yıl ceza aldım. Başım üstüne; şerefimdir.