CiddiGazete- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında tartışmaya yol açan emniyet mensuplarının çalışma saatleri değişti.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 81 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, mevcut "12/24 çalışma sistemi"nin personelin moral ve motivasyonu ile verimliliğini düşürdüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Personelin moral ve motivasyonunun, mesleki dayanışmasının, aidiyet duygusunun ve verimliliğinin arttırılması ile personel memnuniyetinin en üst seviyede sağlanabilmesi amacıyla, çalışma saatleri yönüyle, İl Emniyet Müdürlüklerindeki Polis Merkezi Amirlikleri ve resmi ekiplerde 8/24 ve 12/36 çalışma sistemine tamamen geçilmesi, diğer birimlerde de bu sisteme geçilebilmesi için imkanlar dahilinde gerekli planlama ve düzenlemelerin yapılması hususunda birimlerimiz ilgide kayıtlı Bakanlık Genelgesi ile talimatlandırılmıştır”

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzalı yazıda, “Grup çalışma sisteminin uygulandığı birimlerde 8/24 ve 12/36 olacak şekilde gerekli düzenlemelerin ve çalışma planlarının 1 ay içerisinde yapılarak ilinizdeki çalışma saatleri ile ilgili oluşan son durumun Genel Müdürlüğümüze bildirilmesini, konunun hassasiyetle takip edilerek ivedilikle yerine getirilmesini ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini önemle rica ederim" denildi.

AKŞENER NE DEMİŞTİ?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin son grup toplantısında polisin çalışma koşullarına ilişkin şunları söylemişti:

"Kamu yönetimimiz içindeki en köklü kurumlardan biri hiç şüphesiz İçişleri Bakanlığıdır.

Bu kurumun temel görevi memleketimizin iç güvenliğini ve asayişini sağlamak, kamu düzenini yani vatandaşımızın hakkını, hukukunu korumaktır.

Bu kutsal görev çerçevesinde Emniyet Teşkilatı mensuplarımız terörle mücadeleden cinayetlere, uyuşturucu ile mücadeleden suç örgütlerine kadar birçok alanda büyük fedakârlıklar yaparak gecelerini gündüzlerine katarak çalışıyorlar. Allah onlardan razı olsun.

Peki polis kardeşlerimiz gösterdikleri bu fedakârlığın karşılığında neyle karşılaşıyorlar? Her gün daha da ağırlaşan çalışma koşullarıyla, siyasi baskılarla ve mobingle karşılaşıyorlar.

Kendilerini sürekli ezmeye çalışan kirli bir düzenle karşılaşıyorlar. Bunun sonucunda da istifalar ve her duyduğumuzda canımızı yakan intihar vakaları her geçen gün daha da artıyor. Peki bu vahim durum karşısında Bay Kriz ve usta İçişleri Bakanı ne yapıyor?

Hiçbir şey. Her konuda olduğu gibi bu konuda da kulaklarının üzerine yatarak, hiçbir sorun yokmuş gibi davranarak, intihar eden evlatlarımızın bir değeri yokmuş gibi umursamaz tavırlar takınarak kendi kurdukları kirli düzeni sürdürmeye aynen devam ediyorlar.

POLİS AKADEMİSİ

Bu doğrultuda, ilk olarak; Emniyet Teşkilatı’mızın birikimine saldırıyorlar. Biliyorsunuz, kapatılan Polis Akademisi’nden hâlâ bir ses yok… Bir rütbeli memur, 4 yılda yetişirken, bugün, 6 aylık hızlandırılmış programlarla, komiser yardımcısı rütbesi veriliyor. Böylece Emniyet Teşkilatı’nın geleceğini, yetersiz ve donanımsız kadrolara teslim ediyorlar. Aidiyet duygusu oluşmayan, mesleği benimsemeyen, ve daha da acısı, mesleki yetkinliklerden yoksun kadrolarla, Emniyet Teşkilatı’nın, birikimini sömürüyorlar. Her yerde olduğu gibi, burada da, liyakatin yerini, torpilin aldığı atamalarla, Teşkilat mensuplarımızın, haklarına giriyorlar.

ÇALIŞMA SAATLERİ

İkinci olarak; Emniyet Teşkilatı’mızın, emeğini sömürüyorlar. Sözde getirdikleri, 8/24 çalışma sistemiyle ilgili, hâlâ bir ilerleme yok… Aradan 2 yıl geçmesine rağmen, polislerimiz hâlâ, “12/24” ve “çakma 12/36” diye ifade edilen sistemlerle, görevlerini yapmaya, devam etmek zorundalar. Bu uygulamanın sonucunda da, polislerimiz, 657 sayılı devlet memuru kanuna tabii olan, diğer memurlardan, ortalama 2040 saat, daha fazla çalışıyor. Üstüne üstlük, bu çalışma saatleri; aile yaşam kalitesini, ve iş tatminini düşürüp, tükenmişlik hissini, ve psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor.

3600 EK GÖSTERGE

Üçüncü olarak; Emniyet Teşkilatı’mızın, hakkına giriyorlar. Her seçimde verdikleri, 3600 ek gösterge sözünde, hâlâ bir gelişme yok… Yıllardır, büyük bir özveri ile çalışan, teşkilat mensuplarımız; emekli olduklarında, yarıya düşen maaşlarıyla, hayatlarını sürdüremedikleri için, özel sektörde, zor koşullar altında, çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu durum, ne vicdana, ne hakka, ne de adalete sığmaz.

YENİ TAYİN SİSTEMİ

Son olarak da; Emniyet Teşkilatımızın, zaten Ak Parti iktidarında iyice azalan, huzuruna göz diktiler. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde, 17 Mart’ta, bu arkadaşlar; çıkarttıkları bir genelgeyle, yeni tayin sistemi getirdiler.

Bu sisteme göre; mevcutta, doğu ve batı olarak, 2’ye ayrılan tayin bölgeleri; kendi içerisinde de, 2’şer bölgeye ayrılarak, toplamda 4 bölgeye çıkarıldı. Bu sözüm ona sistem ile, artık bir polis kardeşimiz; meslek hayatı boyunca 4 defa, zorunlu olarak tayin edilecek.

Üstelik yeni yönetmelikte atama sisteminin kanayan yarası olan, İPKA’ya dair de adil ve objektif bir düzenlenme bulunmuyor.

SOYLU NE DEMİŞTİ?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meral Akşener’in bu sözlerine Twitter hesabından paylaştığı şu mesaj ile cevap vermişti:

"Türkiye’nin bugünkü huzur ortamında sadakat ve fedakarlıklarıyla katkısı büyük olan Emniyet Teşkilatımızı istismar kampanyasına, 15 Temmuz öncesi gibi kendisini 'müstakbel başbakan' atayan Zafiyet Hanım da katılmış.

Polisimize; Cumhurbaşkanı aday adayı ve avanesi ile uyuşturucu taciri karalamasına, küçük ortağınız HDP tarafından "beyaz toros" suçlamasına ve FETÖ'cülerin alçak iftiralarına, meczupların saldırılarına ses çıkaramayan Zafiyet Hanım; anlıyorum ki, Gaziantep'teki kaptagonculardan kurtulamamış!

Şehit ailesine küfreden müptezeli koruyan, çok kıymetli(!) devlet büyüğü;
Çok kıymetli kendi kendini atayan "müstakbel başbakan",
O kadar zayıf oynuyorsun ki; daha önce söyledim;
Seni en iyi biz biliriz
Seni en iyi bildiğimizi de en iyi sen bilirsin.

Emniyet Teşkilatımız her an başarıdan başarıya koşarken Kahraman Polisimiz ağzına hiç yakışmıyor...

Son üç yıldır TÜİK araştırmasında Kamu Hizmetlerinde Vatandaş Memnuniyetinde 1. sıra Asayiş Hizmetleri.

Tüm araştırmalarda terör, ülkemiz sorunları arasında artık en alt sıralarda.
Türkiye’nin en güvenilir kurumları arasında polis en ön sıralarda.

Yapmak istediğin şey, bir FETÖ senaryosu:
Türkiye’nin en güvenilir noktasına saldırmak.

Başaramayacaksın Zafiyet Hanım"