Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda partililere seslendi.

İşte Erdoğan'ın açıklamaları:

Ana muhalefet partisi önce seçim sonuçlarının üzerine gölge düşürmeye çalıştı, başarılı olamadı, kabullenmek zorunda kaldı.

Darbe girişiminin ertesi günü bile işinin başında olan milletimizden bugün de aynı dirayeti göstermesini bekliyoruz. Fevkalade dönemler, fevkalade tedbirler ve fedakarlıklar gerektirir. Bu sürecin üstesinden geldik. Bundan sonra işimiz daha da kolay olacaktır.

ANDIMIZ TARTIŞMASI

Buradan bir kez daha tekrar ediyorum ki, bizim tek andımız İstiklal Marşımızdır. Fuzuli tartışmalarla milletimizi yormak yerine asıl işimize bakacağız.

MÜNBİÇ'TEKİ TERÖR VARLIĞI

Sırada Fırat'ın doğusundaki terör yuvalarının ortadan kaldırılması vardır. Amerika Münbiç'i bizi oyalama aracı halinde dönüştürmüştür. Münbiç meselesinin er ya da geç arzu ettiğimiz doğrultuda sonuçlanacağını düşünüyoruz.

Terör koridorunu dağıtmış vaziyetteyiz ama yeniden oluşumlara asla izin vermeyiz. Oralar bizim kırmızı çizgimizdir. Biz DEAŞ adına sahaya sürülen çapulcuların nerede, kim tarafından desteklendiğini, silahlandırıldığını da iyi biliyoruz. Müttefiklerimize diyoruz ki, gelin sırtınızdaki bu yükten kurtulun. Bu terör örgütü PKK'dır. Onun yan kolları YPG, PYD'dir. Türkiye gibi bir ülkeyi eli kanlı bir örgüte feda etmek akıl karı değildir.

Biz kendi hareket planlarımıza göre çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çok yakında sahadaki yansımaları görülmeye başlayacak. Bu sözlerimiz son ikazlarımız olarak görülmelidir. Son silah da yok edilene kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız.

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

2 Ekim'de bizi dehşete düşüren, tedirgin eden vahşi bir cinayet işlendi. Olayın ülkemiz sınırları içinde olması, hem de vicdani sorumluluklarımız bizi bu mesele ile yakından ilgilenmeye zorladı. Cemal Kaşıkçı, yapacağı evliliğin resmi işlemleri için gittiği konsolosluktan bir daha çıkamadı. Yapılan soruşturmalar bizi Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğü sonucuna götürdü. Suudi yetkililerinden de yapılan açıklamalar bizi ayrıca farklı bir endişeye sevk etti. Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıktığı ifadesiydi. Bu açıklamalar çok komikti. Çocukça açıklamalar, devlet ciddiyetiyle uyuşmaz, devlet adamlığıyla uyuşmaz. Bu arada emniyet, istihbarat ve yargımızın titiz çalışmaları ile mesele büyük ölçüde aydınlandı. Suudi önemli bir yetkili şu ifadeyi de kullanıyor. Öldürüldüğü ortada da nerede? Bu cesedi göstermeniz lazım. Çıktıysa ispat diyoruz. 15+3, 18 kişinin tutuklandığı kabul edildi. Bu 18 kişi Cemal Kaşıkçı'nın kimler tarafından öldürüldüğünü biliyor. Bunun başka izahı yok. Bunları açıklamadığınız sürece Suudi Arabistan bu zandan kurtulamaz. Kullandıkları ifadeler çok çok enteresan. Mesele sıradan bir mesele değil. Aslında fail belli. Peki, bu talimatı veren kim? Bu 15 kişinin Türkiye'ye gelmesi talimatını veren kim? Buraya yerleşenler ardından pazartesiyi salıya bağlayan gece gelenler kimlerin talimatı ile geldi? Bunu da yetkililerin açıklaması lazım. Elimizde başka bilgi belge yok değil var, gün ola harman ola. Aceleci olmanın da anlamı yok. İlk etapta öldürenleri Suudi yetkililer açıklayacak. Pazar günü başsavcı İstanbul'da başsavcımızla bir araya gelecekler, görüşmeler yapacaklar bakalım ne gibi bir kanaat hasıl olacak, bunu da göreceğiz. Bütün mesele son açıklanan yerli işbirlikçi kim?