İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener partisinin düzenlediği Antalya mitingine katıldı. Akşener, Yusuf Halaçoğlu'nun aday olmamasıyla ilgili olarak, "Yusuf Halaçoğlu benim hocamdır, ağabeyimdir. Kendisi Kayseri'yi istemedi. İzmir, Ankara'yı istedi, orada da bizim Genel Başkan Yardımcılarımız vardı, koskoca ağabeyimizi onların altına koymak olmazdı. O da affını istedi, ben de saygı duydum" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener bugün Antalya'da miting yaptı. Meral Akşener, sahneye gelerek ön sıralardan uzatılan eşarpları topladı ve Antalya halkına seslenmeye başladı.

Akşener'in konuşmasından satırbaşları:

Güneydoğu’dan Trakya’ya bizleri birleştiren en önemli unsur tülbenttir, yemenidir yani kadınlardır kadınlar. Cumhurbaşkanı seçildiğim gün topladığım tülbentleri Çankaya’da sergileyeceğim isim isim.

Kimseyi yuhlamayacağız gereğini sandıkta yapacağız. En büyük gayret gösteren parti İYİ Parti oldu. Sonra sayın Kılıçdaroğlu’ndan ricada bulundum 15 milletvekiliyle birlikte grup kurduk.

'AĞABEYİM' DEDİ, YOLDA BULDUĞUNA DEĞİŞTİ

Yusuf Halaçoğlu benim hocamdır, ağabeyimdir. Kendisi Kayseri’yi istemedi. İzmir, Ankara’yı istedi, orada da bizim Genel Başkan Yardımcılarımız vardı, koskoca ağabeyimizi onların altına koymak olmazdı. O da affını istedi, ben de saygı duydum.

ANTALYA ÇİFTÇİSİ ÖLÜYOR

Karşınızda 6 saatte 100 bin imzası tamamlanmış, milletimizin imzasıyla aday olmuş bir Meral Akşener var. Buradan yola çıkarak sizlerin huzurunda söz veriyorum, bu güveni boşa çıkarmayacağım. Çiftçinin, tarımın, meyvenin, sebzenin şehri Antalya. Şimdi size buradan bazı konuları paylaşmak istiyorum. Çiftçimiz, meyve ve sebze yetiştiricimiz Antalya’da tarlasına küstü. Çünkü saman ithalatı yapılıyordu bu ülkede. Antalya’nın narenciyesi dalında kalırken, sebzesi serada, tarlada kalırken gidin marketlere sebze ve meyve ithalatı başladı. Dolayısıyla sadece yandaş müteahhitin kayırıldığı, tüm imkanların yandaşlara akıtıldığı bir ekonomik tercih içinde elbette Antalya çiftçisi sizin dediğiniz gibi ölüyor.”

DOLAR NE KADAR OLDU?

Benim çiftçim 5 lirayı geçmiş mazot kullanırsa elbette ürününü pahalıya mal eder. Bugün buraya gelirken ‘Dolar ne kadar oldu?’ diye sordum. 4 bin 68 dediler. Şimdi doların uçup gitmesi ne demek? Benzine zam demek, mazota zam demek, iğneden ipliğe zam demek. Peki bu dolar neden uçup gidiyor? Yapılan ekonomik tercihler yüzünden. Ekonomiyi düzeltmenin yolu güvendir güven. Ekonomiyi siz eğer siyasetçinin eline verirseniz dolar olur 4 bin 68. Gelelim turizme. Antalya’nın turizmcileri isyan ediyordur. Bir kere baştan aşağıya yanlış var, o da şu: Dış politikada oy alabilmek için ‘eyt Almanya, Eyt Rusya’ dediniz Antalya turizmini açlığa mahkum ettiniz. Ayrıca bir yanlış daha yaptınız. Şehirleri tanıtmak yerine sadece Türkiye’yi tanıttınız. Büyük bir başarısızlık oldu. Antalya’yı tarlasıyla barıştıracağız. Turizm için yolları açacağız. Gündelik seçim için eyt deyip arkadan yalvarmayacağız. İlişkilerimizi ciddi, şeffaf ve saygın bir biçimde geliştireceğiz.

TORUN SEVMEYE GÖNDERECEĞİZ

Erdoğan seçim manifestolarını açıklayacağını söyledi. Şaştım kaldım. 15 yıldır ben yönetiyorum bu ülkeyi sandım. 24 Haziran’da her şeyin düzeleceğini söylüyor. Madem 24 Haziran’da düzelecek niçin şimdi düzeltmiyorsun? Doların uçmasının bir diğer sebebi de Erdoğan sayesinde Türkiye’nin itibar kaybetmesidir. İtibar kaybeden liderler, ülkelerine de itibar kaybettirirler. Ülkemiz yorgun bir şoförün direksiyonunda gidiyor. Şoförlük ehliyeti olmayan birinin otobüsüne biner misiniz? Binmezsiniz. Türkiye bu durumda işte. 24 Haziran akşamı arkadaşımızı torun sevmeye göndereceğiz.

Bize diyorlar ki büyük büyük projelerimiz var. Vergi topladın 16 yılda. 450 milyar dolar borç aldın 16 yılda. 70 milyar dolarlık Cumhuriyet varlıklarını sattın 16 yılda. Vatandaşın cebine bir lira girdi mi buradan? Hayır.

Dört üniversitesi var Antalya’nın. Peki İsrail’den tohum ithal ediliyor. Güneşin şehri Antalya’daki üniversitelerde tohum ihraç edilecek araştırmaların yapıldığı bir bölüm var mı? Yok. Türkiye’nin tarımının, hayvancılığının nasıl geliştirilebileceğine dair bölüm var mı? Hayır. Şehir hastaneleri yapıyorlar. Ankara Şehir Hastanesi’nin bir yılda sizin cebinizden vergilerden alacağı para yıllık 800 milyon lira."