CiddiGazete: İYİ Parti’nin 20 Eylül’de gerçekleşecek olan kurultayının önemi nedir?

Uğur Tarhan: Kurultay, Türk tarihinin kadim çağlarından günümüze ulaşmış köklü geleneklerimizden biridir. Kurultay, ülkenin dört bir tarafından başkente gelen temsilcilerden oluşan istişare ve karar organıdır.

İYİ Parti’nin tüzüğünde, partinin en büyük karar organı olan "Büyük Kongre" yerine "Kurultay" tabirinin kullanılması bu bakımdan anlamlıdır.

Partinin merkez organlarının belirleneceği kurultayda seçimlerin çarşaf liste usulü ile yapılacak olması, parti içi demokratik rekabetin teşvik edildiğine işaret eder. Bu durum, İYİ Parti’nin demokratik istikamette olduğunu gösterir.

İYİ Parti’nin içinde yer aldığı muhalefet bloğu, seçmene daha çok demokrasi, daha çok hukuk vaat ediyorsa, bu iki kavramın gereğini kendi bünyesinde yerine getirmelidir.

Zira muhalefet, mevcut siyasi düzenden daha üstününü kurabileceği konusunda seçmeni ikna edebilmek için buna mecburdur.

Pazar günü yapılacak kurultayda eskilerin tabiriyle "hükm-ü galeb" ile demokrasinin galip geleceğini ve İYİ Parti eliyle tüm Türkiye’ye eylemli demokrasi örneği sergileceğini umut ediyorum.

CiddiGazete: Parti içi demokrasi açısından İYİ Parti’nin kurultay sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Uğur Tarhan: İYİ Parti’nin kuruluş hikayesinde bizlerin temel motivasyonu, milleti önceleyen milliyetçilik, sivil siyaset ve parti içi demokrasi kavramlarıydı. Bunların düşünceden eyleme geçirilmesi için mücadele etmek gerekiyordu.

İtiraz ettiğimizden daha iyisini inşa etmekle mükelleftik.

Benzer mirasa sahip öteki ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de siyasi gelenek büyük ölçüde emir ve itaatten oluşuyor.

Emir-itaat alışkanlığından, istişare-ortak akıl yöntemine geçebilmenin yolu demokrasidir.

Parti içi demokrasi konusunda İYİ Parti’nin muadillerine kıyasen daha ileride olduğunu ifade etmek isterim. Lakin bunu yeterli göremeyiz. İlk soruya verdiğim cevapta ifade ettiğim üzere, İYİ Parti’nin yüzü demokrasiye bakıyor, demokratik istikamette adımlar atıyor. Zamanla adımlarını hızlandıracağını umut ediyorum.

Sinema tarihinin başyapıtlarından olan "Esaretin Bedeli" filminde başrol oyuncusunun arkadaşına yazdığı mektupta dediği gibi "Umut, iyi bir şeydir." Ben de diyorum ki; "demokrasi, iyi bir şeydir."

CiddiGazete: Kurultayda seçimler hangi usulle yapılacak? Delegenin iradesi sandığa ne ölçüde yansıyacak?

Uğur Tarhan: Malumunuz, demokrasiden söz edebilmek için seçimlerin öngörülebilir kurallarla yapılması gerekir. Burada dikkatinizi "öngörülebilir kurallar" kavramı üzerine çekmek istiyorum. Bu kavram bize belirsizlikten uzak, ölçülebilir, denetlenebilir bir alanı işaret ediyor.

Partilerin uyacağı kurallar, Siyasi Partiler Kanunu ve parti tüzüklerinde belirlenmiştir. Bu kuralların içinde demokratik olanları kadar, daha az demokratik olanları da mevcuttur. Israrla vurgulamaya çalıştığım üzere sizin tercihiniz, yönünüz, istikametiniz demokrasi ise, daha demokratik yöntemleri seçersiniz.

İYİ Parti, blok liste yerine çarşaf listeyi seçerek daha demokratik bir tercih yapmıştır. Bu tercihin gereği olarak delegenin iradesini sandığa yansıtmasının önü açılmalıdır. Burada kastım, delegenin hiyerarşik bir yönlendirmeye tabi tutulmadan seçimini yapabilmesini sağlamaktır.

Genel Başkan’ın özellikle Genel İdare Kurulu’nda birlikte çalışmak istediği kişiler için delegelere tavsiyede bulunmasını temsil hakkı kapsamında değerlendirebiliriz. Ancak bu hakkın kapsamı genişledikçe, demokrasinin sınırının daraldığını da hatırlatmak gerekiyor.

Bunun dışında aday sayısının çok olması, partiye olan teveccühü göstermesi bakımından önemlidir. Bu teveccühün demokratik bir kurultay ile taçlandırılması parti ve ülke siyasetindeki demokratik standardın yükselişine vesile olacaktır.

CiddiGazete: Son olarak; geçen kurultayda Merkez Disiplin Kurulu'na aday olmuştunuz, bu dönem yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?

Uğur Tarhan: Müsaadenizle cevabıma esprili bir cümle ile başlayayım: Bahsettiğiniz kurultayda tarafımızdan öngörülemeyen bir gelişme yaşandı. Genel başkan MDK için liste çıkardı. Bu durumda seçilmemiz hukuken mümkün ancak fiilen imkansızdı.

Espri bir tarafa; parti tüzüğümüz uyarınca genel başkanın hem GİK hem de MDK için liste verme yetkisi bulunmaktadır. Genel başkan bu yetkisini kullandığı takdirde onun listesinin dışında yer alanların seçilme şansı çok azalmaktadır.

Pazar günkü kurultayda genel başkanın GİK için sınırlı sayıda, MDK’nın ise tamamı için liste çıkaracağı gelen bilgiler arasındadır. Bu nedenle MDK seçimi fiilen genel başkanın iradesine bağlıdır. MDK adaylığının sonuca etkili bir karşılığı bulunmamaktadır.