CiddiGazete- MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız, İzzet Ulvi Yönter ve İsmail Faruk Aksu’dan oluşan komisyon, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşma dökümlerini inceleyerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Bu suç duyurusunu işleme koyan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırladı.

TBMM Başkanlığı’na sunulan fezlekede, MHP’nin dilekçesinde bulunan Kılıçdaroğlu’nun 7’si grup konuşması olmak üzere 10 farklı konuşmasına yer verildi.

Kılıçdaroğlu’nun 7 konuşmasında suç unsuru olmadığı ifade edilirken, "Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu ve belediyelere kayyım atanmasının eleştirmesi ve iktidarın yargıyı siyasallaştırdığı" sözleri suç unsuru sayıldı.

‘MHP ÜLKE GERÇEKLERİNE DÖNMELİDİR’

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, söz konusu gelişmelere ilişkin tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“AKP’nin 18 yıllık iktidarı sonucunda Türkiye’de hukuk, sağlık, eğitim ve ekonomi gibi birçok alanın iflas ettiğini görüyoruz. AKP iktidarı ülkeyi yönetemez duruma gelince bunun karşısında olan, ‘Ülke doğru yönetilmiyor’ diyen muhalefeti bastırmaya çalışıyor. Sesini çıkaranı hapse atıyor, yargılıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, bu süreçte muhalefetin ve toplumun farklı kesimlerinin sesinin duyulması ve demokrasinin yeniden güçlenmesi için güçlü adımlar atıyor. Bu kuşkusuz Cumhur İttifakı’nı rahatsız ediyor. MHP’nin, Genel Başkanımızın çeşitli demeçlerini inceleyip Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunması açıkça AKP iktidarının tetikçiliğini yapmaktır.

MHP ülke gerçeklerine dönmelidir, vatandaşın sorunlarına derman olmalıdır. Muhalefeti sindirme girişiminde bulunanlar unutmasın ki ne Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ne de diğer milletvekillerimiz gerçekleri söylemekten ve vatandaşın menfaatini savunmaktan vazgeçmeyecektir.”

‘KILIÇDAROĞLU'NUN MUHALEFETİ SARAYI KORKUTUYOR’

Cumhuriyet’in aktardığına göre, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de şu tepkiyi gösterdi:

“Öncelikle Meclis fezleke doldu. Milletvekilleri ile ilgili binin üzerinde fezleke var. Genel Başkanımız çok ciddi bir muhalefet yapıyor, gerçekleri kamuoyu ile paylaşıyor. Bu sarayı korkutuyor.

Yargının silah olarak kullanıldığı dönemdeyiz. Adalet bir söylem değil eylem biçimidir. Reformdan bahsediyorlar, gerçek anlamda reform istiyorsanız Anayasa değişikliği gerekir. HSK bu durumdayken, yargıç güvencesi Anayasa’da teminat altına alınmamışken, siz hangi reformdan bahsediyorsunuz? Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde reform olabilir mi

Lafla peynir gemisi yürümez. Saray iktidarının hukuk alanında reform yapması mümkün değil. Onun için bu fezlekelerin bizlere geri adım attıracağını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar. Biz adalet mücadelemizi sürdürürüz. Bu tip mesnetsiz fezlekeler, haksız iddianameler, kumpas davaları, ağır ve haksız tutuklamalar yargıya güveni ortadan kaldırdı. Bu reform söylemleri göz boyamaktan ibaret. Şeklen muhalefet, şeklen Meclis ve kendilerinin kontrolünde yargı olsun istiyorlar. O yüzden düşünce ve ifade özgürlüğünden, basın özgürlüğünden korkuyorlar. Saray duvarları arasında korkunun ne kadar egemen olduğunun göstergesi. Yargının bir bölümü de talimatla hareket ediyor. Adaleti tecelli ettireceksek bunların hepsini düzelteceğiz. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizin temelinde de bu var. Yeni bir Anayasa ile hukuku sağlayacağız."