CiddiGazete- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesi sona erdi.

Liderlerin Kremlin Sarayı'ndaki yaklaşık 2 saat 30 dakikalık baş başa görüşmesinin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.

Erdoğan ve Putin'in başkanlığındaki heyetler arası görüşme 3 saat 10 dakika sürdü. Zirve sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin ortak açıklama yapıyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

- Sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Sayın Putin'le yeniden bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında tüm konuları konuştuk, müzakere ettik. Köklü ilişkilerimizi karşılıklı saygıyı ortak çıkarlarımızla ilerletmek arzumuzdur.

- İdlib'de yeni statü kaçınılmaz hale gelmiştir. İdlib mutabakatının bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu, saldırganlığı ile bölge istikrarını hedef alan rejimdir. Öncelikle en kısa süre içinde ateşkesi gerçekleştireceğiz. Bu gece tam gece yarısında ateşkes yürürlüğe girecektir.

Putin'in açıklamalarından öne çıkanlar:

Türk askerleri için taziyelerimi yineliyorum. Görüş ayrılıkları oluyor ama bugün de uzlaşabildik. Astana sürecinin öneminde uzlaştık. Astana formatındaki çalışmaları devam ettirme niyetindeyiz. Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Görüşme sonunda ortak bir belge hazırlandı.

Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara dayanarak uzlaşabilmeyi başarabiliyorduk, çözümler üretiyorduk, bugün de öyle oldu.

İŞTE ANLAŞMA METNİ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Lavron ortak kararlaştırılan metni açıkladı. İşte o metin:

"Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır),

Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak,

Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,

Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,

Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,

İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,

Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:

1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.

2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.

3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.

İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.

Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır."

Putin ise “Hiç kimse Türk askerlerinin orada bulunduğunu bilmiyordu. Suriye ordusunda ciddi kayıplar var. Suriye’de hayatını kaybeden Türk askerleri için başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

İkilinin baş başa görüşmesinden sonra heyetler arası görüşmelere geçildi.