CiddiGazete- CHP İstanbul İl Başkanı siyasi yasaklı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Tüzük Çalıştayı'nda açılış konuşması yaptı.

Görev süresi, ön seçim gibi konulara değinen Kaftancıoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

- Seçim sonrası konuşuldu, tartışıldı, yazıldı, çizildi ve fatura her zamanki gibi örgüte çıkarıldı. Hep örgüt Suçludur, örgüt çalışmadı...

- İstanbul örgütü bu seçim dönemine giderken, yani sizler, çalıştınız. Hem de "rağmen" çalıştınız. Koltuklarında oturmuş şu yapılsın bu yapılsın diyen profesyonellere rağmen çalıştınız. İstanbul örgütü listelerde "artık bu kadar da olmaz" dedirten isimlere rağmen çalıştı.

- Sizler listeler oluşturulurken fikriniz alınmamasına rağmen çalıştınız. Sizler cumhurbaşkanı adayımız, genel başkanımızın itibarsızlaştırılmasına rağmen, sokakta laf edilmesine rağmen bağrınıza taş bastınız yine çalıştınız.

- Bu tüzük çalıştayının amacı aslında güçlü örgüt. Hayatım boyunca inandığım tek bir şey var; örgütlü mücadele.

- O örgütlü mücadeleyi de kurallarla, tüzüklerle, teamüllerle ve geleneklerle güçlü kılmak ve örgütlü mücadelenin sonucunda da örgüte yani sizlere hepimize dayatılan bu rağmenleri yok etmek.

- Bunu ancak ve ancak sizler yapabilirsiniz. Anlatmaya çalıştığım anlayışı kişiler değiştiremez. Ama bu "rağmen"leri örgütlü mücadele ile önce hayal ederek, sonra hissederek, sonra da harekete geçerek değiştirecek tek şey örgütün kendisidir.

"ADAYI ÖRGÜT BELİRLER"

- Bugünlerde duyuyorum, biraz da gülüyorum. "İstanbul örgütünde onun o kadar delegesi varmış, bunun bu kadar delegesi varmış." Tüzük çalıştayı niye yapılıyor biliyor musunuz? CHP İstanbul örgütünde kimsenin delegesi olmaz.

- İstanbul örgütü olur. Kişilerin değil fikrin peşinden koşacak, adanmış, inanmış, kararlı, iddialı elbette ama ihtiraslı değil.

- İstanbul örgütünün adayını ne ben ne başkası, kimse belirleyemez. Örgütlü mücadeleyle siz belirlersiniz. Tam da bunlar olsun diye tüzük çalıştayı.

- Ben İstanbul örgütünün temsilcisi olarak bugüne kadar aldığım görevler içinde, yaşamım boyunca, en çok gurur duyacağım görevim oldu. Bana bu gururu ve mutluluğu sizler yaşattınız. Bugüne kadar inanmadığım bir şey yapmadım ve saygı duymadığım bir şeyin parçası olmadım.

- İstanbul örgütüne o kadar saygı duyuyorum ki, o saygınlığı artıracak o ilkeyle, o inanmışlıkla söylediğini önce kendisi yapacak... 2018'de son değiştirilen tüzükte o kadar çok muğlak ifadeler var ki... Geçmişteki tüzüklerimiz daha net.

"ÖNCE KENDİNİZİ DEĞİŞTİRİN"

- 2018'deki tüzüğün mimarı olanlar çıkıyor diyor ki "partide değişim şart." Kardeşim önce kendinizi değiştirin, başka hiçbir şey demeyeceğim.

- Cumhuriyet Halk Partisi'nin anayasasını böyle işimize de burada da bunu böyle arada yazalım da bilmem ne yapalım diye yapıyorsanız. Neyi değiştireceksiniz? Kendinizi değiştirmenin dışında.

KADINLARA DA DEĞİNDİ

- Siyasette sözüm elbette meclisten dışarı. Sevgili kadınlar, erkeklerin çok iç devrim yapmaya niyeti yok. Sizlerin yani bizlerin iç devrimimizi yapma zorunluluğu çok daha fazla. İç devrimden kastettiğim ne?

Erdoğan Müsavat Dervişoğlu'nu aradı Erdoğan Müsavat Dervişoğlu'nu aradı

- Kadınların çalışma söz konusu olunca her işe koşturduğu, siyaseti kadınları böyle bir alana hapsettiği bir yerde, sevgili kadınlar buralarda ben varım ama ben layık değilim, yapamam, başaramam vs duygusundan bir an önce, her geçen gün, kurtuluyoruz o prangalardan, daha hızlıca kurtulmak zorundayız. Yaparsınız, en ufak bir kuşkunuz olmasın. Elbette kadınların pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var.

GÖREV SÜRESİ VURGUSU

- Görev süresi dedik... Bir görevi alınca sürekli yapmak durumunda olan, bütün toplumun en çok ihtiyaç duyduğu o kişi giderse dünyanın yıkılacağının zannedildiği bir yanılsamalar dünyası içinde herkes. Bir şeyi savunabilmeniz için önce kendinizin yapmaması lazım. Kendimden örnek vereceğim.

- Hayatım boyunca hiçbir zaman aynı görevi 2 dönemden daha fazla yapmadım. Sadece il başkanlığı değil kastettiğim. Nerede görev alırsam almış olayım.

- Düşünün, ben 4 dönem bilmem ne yaptım, 5 dönem bilmem ne yaptım, 6 dönem... Siyasi yasaklıyım ama siyasi yasaklı olmasam da il başkan adayı olmayacaktım.

- Önce dediğiniz şeyi kendiniz uygulayacaksınız. O yüzden bunu söyleyebilme hakkımı kendimde buluyorum. Siyasette süre kısıtlaması önemlidir. Örgütün hakkını hukukunu savun. Seçtiğiniz kişiler bir dönem daha ben, bir dönem daha ben. Örgüt kişileri bir yere taşımak için araç mıdır?

- Örgüt bir dava uğruna kenetlenmiş, vatandaşla buluşan, vatandaşın talebi neyse onu temsil edecek kişi. Talebe göre, ihtiyaca göre bir yere taşıyan mekanizmadır. O yüzden görev süresini önemsiyorum.

- En kötü ön seçim bile bir kişinin vereceği karardan daha kıymetlidir. Örgütlü mücadelenin ana ilkelerinden söz ediyoruz. İlkeler güne göre, koşullara göre değişmez, yüzyıllar boyunca süreklilik gösterir. Ön seçim kıymetli. Ön seçimi yapacak örgütün sorumlulukları da olmalı.

ELEŞTİRİ DE YAPTI

- Örneğin, İstanbul il örgütü ve kıymetli partililerimiz, ben siyasi yasaklı olunca, iyi niyetle bunu söyleyenler de oldu, kendilerine teşekkür ediyorum. Bana dediler ki "başkanım sen siyasette görev alamayacaksın."

- Siyaset yapmayı saraydakiler zannediyor ki koltukla ya da pozisyonla yapılır. İyi niyetli arkadaşlarımız dediler ki, eşini siyasette... Benim hakkım alındı ya elimden, eşindir... Arkadaşlar siyasette nepotizme karşı olmak zorundasınız.

- Bunu bana iyi niyetle söyleyen arkadaşlarıma, "Ya evet ben yasaklıyım, benim buna hakkım var, eşim girsin" desem üzgünüm ama partide kimse buna hayır demez. Bakın üzgünüm diyorum. "Eşimi bir yerden aday yapın" desem kimse "hayır" demez arkadaşlar.

- Ama buna yüzde 100 karşı olmak lazım. Konu kendinizde ilgili olduğunda ve kendimizin tırnak içinde işimize gelen bir şey söylendiğinde, "tüzük de ne ki, demokrasi de ne ki" değil, bir kere bile boşluk bırakırsan yukarı doğru çıktığımızda eleştireceğimiz kişileri eleştirme hakkımız olmaz.