CiddiGazete- Doğal taş sektörünün büyük oyuncularından Ali Çelik, verdiği röportajda siyasetten sanayiye, dünya görüşünden ailesine kadar geniş bir yelpazede duygularını, önerilerini ve hedeflerini anlattı...

BUGÜN DOĞUM GÜNÜ

25 Mart 1976 yılında Ankara'da dünyaya gelen Ali Çelik evli ve 2 çocuk babası... Ankara'nın geçmişten günümüze birçok saygın bilim insanı, sanatçı ve bürokrat yetiştiren en köklü ve saygın okullarından Ertuğrul Gazi ilkokulu, Cebeci Ortaokulu ve Ankara Lisesi mezunu... Eğitim hayatını Erciyes Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde İşletme Bölümü'nde tamamladı...

Ali Çelik, iş dünyasındaki başarısının yansıra, sosyal ve siyaset hayatındaki aktifliği ile de dikkat çeken bir isim.

Türkiye'nin ilk radyocularından... Öğrencilik yıllarında tiyatro oyunculuğu, şarkı ve söz yazarlığı gibi sanatsal faaliyetlerde de bulundu...

Siyasete olan ilgisinin küçük yaşta başladığını ifade eden Ali Çelik, konuşmasına ilham kaynaklarını söyleyerek devam etti:

- Ülkü Ocakları ile ortaokulda tanıştım. Genç yaşta Ocak Başkanlığı da dâhil birçok görevde bulundum. Bir yandan derslerime devam ediyor, bir yandan da özellikle tarih konusunda onlarca kitap okuyordum. Halen de okurum. Bu sayede ve tabii ki içimizden eksik olmayan, klasik tabirle vatan ve millet sevgisiyle Ülkü Ocaklarında eğitim seminerleri verebilecek seviyeye gelebildim. Bu yolda önderlerim tarih sırasıyla büyük oğluma da adını verdiğim Bilgekağan, Mustafa Kemal Atatürk ve Alparslan Türkeş olmuştur. Bu sevgide adını anmadan geçemeyeceğim ilçe başkanı olarak görev yapan rahmetli dedem Abdullah Sönmez'in, Alparslan Türkeş ve Osman Bölükbaşı ile olan anılarının da etkisi çok olmuştur.

ÜLKÜ VAZGEÇİLEBİLECEK BİR DEĞER DEĞİLDİR

Ali Çelik, iş dünyasına girişinin, siyasi rolüne etkisini şöyle açıkladı:

- Siyasette en hızlı dönemlerimi genç yaşlarda yaşadım ve aktif görevler aldım. İş dünyasına adım attığım gün, aktif rol almaktan vazgeçtim ve işime yoğunlaştım. Bu demek olmuyor ki, iş dünyasına girdikten sonra siyasi kimliğimi bir kenara bıraktım. Elbette ki bırakmadım. Ülkü vazgeçilebilecek bir değer değildir!

İş dünyasındaki çıkışını 2000 yılında oldukça genç bir yaşta ağabeyi Köksal Çelik ile firma ortağı olarak kurdukları şirkette yapan Ali Çelik, kısa sürede başarılı işlere imza atarak doğal taş sektöründe de ismini duyurdu.

Başarısının perde arkasındaki ismin Köksal Çelik olduğunu söyleyen Ali Çelik "Ağabeyime çok güvenirim, çalışkan ve donanımlı bir mühendistir. ODTÜ'den mezun olduktan sonra doğal taş sektörü ile ilgilenmeye başlamıştı. Henüz ben üniversite öğrencisiyken birlikte çalışmayı teklif etti. Sektörde maden mühendisi ve işletme uzmanı iki kardeşin güçlerini birleştirmesinin başarıyı getireceğini düşündüm. İşi kabul etmeden önce sektörü incelemek için 2 ay süre istedim. Bu süreçte yoğun bir şeklide araştırmalar yaptım. Ağabeyimin 30 ajandada tuttuğu kayıtları derinlemesine inceleyerek ayrıntılı bir rapor çıkarttım. Bu raporlara dayanarak sektöre önce hızlı bir giriş yaptık, sonra da rapordaki tüm hedeflerimizi adım adım gerçekleştirdik."

Türkiye'nin elmas sektörüne bakış açısını da yorumlayan Ali Çelik sözlerine şöyle devam etti:

Türkiye'de elmas sektöründe maalesef haksız rekabet olduğuna inanıyorum. Kimi firmalar hileli yollarla sözde daha ucuz olarak Çin'den ithalat yapmayı tercih etmektedirler. Böylece hem yerli üreticimizin iş kaynağını yok etmekte, hem de devletimize vergi noktasında zarar vermektedir. Halbuki ülkemizde bu ürünler çok daha kaliteli ve aynı zamanda adil fiyata üretilebilmektedir. Sanayicilik bu değildir, üretiyorsan sanayicisindir. Doğal taş sektörü, yüzde 99'unu ithalat gereksinimi olmadan ihraç edebilen katma değeri yüksek bir sektördür. Bu yönüyle ülkemiz için çok değerlidir."

20 YILDIR TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK 3 OYUNCUSUNDAN BİRİYİZ

NEK Elmas olarak kurulduğumuz günden beri hiç durmadık. Çok çalıştık ve hep çok çalışacağız. AR-GE'ye ayırdığımız kaynakla, firmamıza özgü birçok ürün geliştirdik. Bazı ürünlerimiz üniversitelerde araştırmalar için kullanıldı; doktora çalışmalarında özel teşekkür aldı. Doğal taş sektörüne innovatif ürünler getiren, sektörün güçlü bir yol göstericisiyiz. NEK Elmas, adını altın harflerle yazdıran "Nero Picasso" taşının ilk işletmecisi ve isim babasıdır. Branşımızda özellikle dairesel testerelerde 20 senedir Türkiye'nin en büyük üç oyuncusundan biriyiz. Ülkemizde maalesef kuvars taşında bıçak üreticisi yok. Bu konuyu çözmek için AR-GE bölümümüz çalışmalarına devam ediyor.

ABD'DE YENİ BİR ŞİRKET KURUYORUZ

Bu arada hem firmamız, hem de Türkiye için önemli bir kaynak yaratacağına inandığım yeni bir atılım aşamasındayız. ABD'de kuracağımız yeni şirketimizde elmas sektörüne ilave olarak kuvars taşı ile ilgili çalışmalar yapıyoruz.

Deneyimlerini diğer sanayici arkadaşlarıyla da paylaşmak isteyen Ali Çelik, sektöre şu mesajları verdi:

- Biz bu işe küçük bir atölyede başladık. O günden bugüne gelirken sektör bizim yanımızdan hiç ayrılmadı, bizi buralara kadar taşıdı.

- O gün yanımızda olanlar bugün de halen müşterilerimiz. Bize kol kanat gerdiler. Verdikleri destek ile biz de kendimizi geliştirdik, hizmetlerimizi daha iyi sunar hale geldik.

- Bu noktaya hasbelkader gelmedik çok çalıştık, araştırdık, en iyi hizmeti vermek için çabaladık, bu konuda bizim hakkımızı yemesinler. Çünkü biz araştırmaya, eğitime, vakit ve para harcayan bir firma olduk.

- Örneğin Köksal Bey üretimle ilgi araştırmalar yapmak için defalarca günübirlik yurt dışına gidiyor.

- Ben sadece ofisimde masa başında çalışan bir iş insanı hiç olmadım. Üretimin her aşamasında yer aldım

- Bazen satış elemanlarımızla birlikte yurdun her köşesine gittim. Büyük küçük firma demeden...

- Ayrıca altını çizmeliyim ki; sektör olarak her zaman birlik beraberlik içerisinde hareket etmeliyiz.

- Bu sayede iş hacmimizi 200 milyon dolarlardan 3 milyar dolarlara taşıdık. Bunu nasıl başardık? Tabii ki hep birlikte! Doğal taşçısı, makinacısı, testerecisi, elmasçısı...

- Gücü birlikten alacağız. Ancak sektörel birliğin STK'lar olmadığı inancındayım.

- Hep beraber en büyük projelere teklif verdiğimiz gün, Türkiye doğal taş sektöründe dünyada açık ara birinci olur.

Ali Çelik, bu arada ailesinden bahsetmeyi de ihmal etmedi. Aile değerlerine çok büyük önem veren başarılı iş insanı, her konuda desteğini esirgemeyen eşi Elifcan Çelik'e de özellikle teşekkür etti.

Ali Çelik, kardeşlerinden de gururla bahsetti:

- Çelik ailesinin dört çocuğunun en küçüğü benim.

- Benden büyük iki ablam ve bir abim var.

KARDEŞLERİ MÜHENDİS, HEKİM, SUBAY...

- Abim Köksal Çelik Ortadoğu Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği'nden mezun oldu. Beraber çalıştığımız yıllar boyunca mühendislik yeteneği ile birçok projeye, firmamıza özgü özel üretimlere imza attı.

- Ailemizde bir de bilim insanı var. Büyük ablam Diş Hekimi Doç. Dr. Gül Çelik Hacettepe Üniversitesi'nde doktora eğitimini tamamladıktan sonra uzun yıllar Süleyman Demirel Üniversitesi'nde çalıştı. Halen İzmir Demokrasi Üniversitesi'nde İzmir'e hizmet etmekte.

- Asıl gurur kaynağımız ise küçük ablam Gülşah Çelik'tir. Kara Harp Okulu'ndan mezun olduktan sonra tertemiz bir şekilde, yurdun her yerinde can siparane vatan savunmasında görev aldı.

Ali Çelik söyleşinin sonunda; NEK Elmas'ın çalışmalarına Türkiye'de ve şimdilik Amerika Birleşik Devletleri'nde, belki ileriki yıllarda dünyanın başka ülkelerinde yüreklerinde vatan millet sevgisiyle devam edeceklerini ifade etti.