Türkiye'nin baskın seçime zorlanmasının gerekçesi neydi, hatırlayalım! Devlet Bahçeli "Türkiye'nin bu ağırlık altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019'a kadar sabırla dayanması mümkün değildir." demişti.  Tayyip Erdoğan da "Gerek Suriye'de yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar, gerek bölgemizdeki tarihi önemdeki gelişmeler Türkiye'nin bir an önce belirsizlikleri aşmasını zorunlu hale getirmiştir." diye konuşmuştu. 

***

O aciliyetin ne olduğu, CIA Başkanlığı'ndan ABD Dışişleri Bakanlığı'na atanan Pompeo'nun bölge ülkelerinden İran'a karşı bir ittifak oluşturma çabası gösterdi zannediyorum.

Bu arada CIA, yeni direktörleri Gina Haspel'in geçmişine dair önemli bir bilgiyi paylaştı. Paylaşılan belgede Haspel'in akıcı şekilde Türkçe ve Rusça konuştuğu bilgisi de yer alıyor. Haspel'in Türkçeyi akıcı derecede konuşabildiği ve 2000 yılında Ankara'da görev yaptığı belirtiliyor.

Kısacası, yeni bir dünyanın Türkiye ekseninde değilse bile Türkiye'nin kararıyla kurulabileceği CIA tarafından da öngörülüyor.

Takvim Yazarı Ergün Diler ise "Çatışma kapıda" başlıklı yazısında şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye seçime giderken bölgede taşlar yerinden oynuyor.

İran, ABD tarafından askeri operasyonla vurulmayacak. İsrail'in İran'ı vurmasıyla birlikte, bölge ülkelerinin Tel Aviv'e karşı yüksek ses çıkarmaması gerekiyor.

İsrail ve ABD'nin tek endişesi Türkiye'nin bölgede vereceği tepki.

Şimdi İran operasyonunda Türkiye'nin alacağı kararlara, bir anda Rusya ve Fransa'nın destek vermesi bölgede dengeleri tamamen değiştirebilir.

Bütün güçler bizim tepkimize göre plan yapmakta...

Ankara, kendi yolunu çizerek yeni bir yol yaptı.

Burada olmak isteyenler bu yola girmek zorunda..."

Bir okurumuzun endişesi de şöyle:

"Aslında Erdoğan seçimi kaybetmek istiyor, çünkü bombanın kendi elinde patlamasını istemiyor. Tamamen çekilmek de istemiyor... Ekonomik krizi muhalefete yüklemek istiyor. Tahminim cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp, Meclis çoğunluğunu yitirmek istiyor, sonra kriz patlak verecek ve belki de savaş çıkarılacak... Ve demokrasiye elveda... Yıldırım seçimin sebebi bu olabilir mi?"

***

Tabii bir de Avrupa Birliği var! Erdoğan'ın 1 Temmuz 2014'te yaptığı adaylık başvurusundan dört gün önce noter tarafından tasdik edilen üniversite diplomasının sahte olduğu iddiası ile ilgili dava açan Evrensel Yol Partisi Genel Başkanı Metin Güler, Türkiye'de yargı yolu tükenince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuştu.

AİHM, Güler'in16 Nisan referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılmasıyla ilgili başvurusunu ve diploma konusunu bugün görüşmesi bekleniyor!

***

ABD İran'ı mahvetmeye karar vermiş durumda. Bunu İsrail üzerinden de yapsa kendisi de yapsa, Türkiye'nin desteğine ihtiyacı var. Böyle bir durumda, Türkiye'nin başında kimi görmek isterler? Bir kişiyi ikna etmek kolay! Ama Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ikna etmenin mümkün olmadığını 1 Mart 2003 tezkeresinin oylanması sırasında gördüler.

Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi denilerek, TBMM'nin bütün yetkilerinin budanmasının sebebi şimdi daha net ortaya çıkıyor. ABD, İran savaşı sırasında, Türkiye'nin engel çıkarmasını istemiyor. Bu sebeple işi şansa bırakmak istemiyorlar. Büyük Orta Doğu Projesi, bütün hızıyla devam ediyor. Projenin eş başkanı olan Tayyip Erdoğan'ın başta kalması gerekiyor!

Parlamenter sisteme dönüş vaat eden İYİ Parti, bunun için engellenmek istendi. CHP'li 15 milletvekilinin İYİ Parti'ye geçmesiyle en büyük engel aşıldı. İttifak yasasının da Cumhur ittifakına değil dört partinin katıldığı demokrasi ittifakına yarayacağı ortaya çıktı.

AKP, 24 Haziran'da kazdığı çukura düşebilir! Fakat Türkiye'nin başı büyük belâda dostlar!