CiddiGazete- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe Forumu'nda “Yeni Dönemde Avrupa Birliği ve Türkiye” başlıklı toplantıya katıldı.

Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada CHP’nin 9 maddelik Avrupa Birliği yol haritasını açıkladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması özetle şöyle:

“Avrupa Birliği, kendi kuruluş felsefesini şöyle açıklar: ‘Avrupa Birliği, demokratik Avrupa ülkelerinden oluşan, vatandaşlarının hayatını iyileştirmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan bir ailedir.’ Böyle tanımlar. Biz de, yani Türkiye olarak biz de, vatandaşlarımızın hayatını iyileştirmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan bu ailenin yeni bir üyesi olmak istiyoruz.

Bu üyeliğin aile bireylerini rahatsız etmeyecek başka bir boyutu daha var, onu da şöyle tanımlıyor: ‘Üye ülkeler, bağımsız, egemen milletler olarak kalırlar. Fakat egemenliklerini dünyada tek tek sahip olamayacakları gücü ve etkiyi kazanmak için bir araya gelirler.’ Biz de bağımsızlığımızı ve egemenliğimi koruyarak uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

Bu toplantı Avrupa’da birçok dengenin değiştiği bir dönemde gerçekleşiyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, bu savaşın Avrupa Birliği üzerinde yarattığı mülteci sorunu, bir öncesine gidersek, Suriyeli sığınmacılar ve bunlara karşı takınılan tavır. Türkiye’nin imzaladığı geri kabul anlaşmasıyla ortaya çıkan dramatik sonuç. Yani Türkiye’nin, 6 milyar avroluk bir mali yardım karşılığında Türkiye’nin, bir sığınmacı hapishanesine dönüştürülmesi. Tüm bunlar Avrupa güvenliğini olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların yurtlarından ayrılmaları, hele bir savaş sonucu buna zorlanmaları, her zaman kalıcı travmalara yol açar bunu biliyoruz. Bu bakımdan öncelikle bu savaşın en kısa sürede bitmesini diliyoruz. 21. yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken, Avrupa’da böyle bir trajedinin yaşanması son derece üzücü. Bir başka pencereden baktığımızda, Rusya ve Ukrayna arasında savaş, Avrupa güvenliğinin yeniden bir inşa sürecine doğru evrildiğini gösteriyor.

YOL HARİTASI

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kurulduğumuz tarihten bu yana yüzümüzü çağdaş uygarlığa dönmüş bir partiyiz. Biz laik, demokratik, sosyal hukuk devletini koşulsuz savunan bir partiyiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, Avrupa Birliği’ne tam üyeliği hedeflerimiz arasında görüyoruz. Biz, Türkiye’nin, Avrupa’nın bu yeniden inşa sürecinde rol alması, katkı sağlaması gerektiğine inanıyoruz. İçinden geçtiğimiz bu süreçte, Avrupa Birliği yol haritasının kısaca şöyle olması gerektiğine inanıyoruz:

Bir; vize serbestisi sürecinin hız kazanması gerekmektedir.

İki; Türkiye Yeşil Mutabakatı öncelikli hedef olarak belirlemelidir.

Üç; 23’üncü yargı ve temel haklar ve 24’üncü adalet, özgürlük ve güvenlik, bu fasıllara konulan blokaj kaldırılmalıdır. Bu konuda Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi muhalefetine karşı Türkiye’nin yalnız bir ülke olarak bırakılmaması gerekmektedir. Kuşkusuz bunun için Türkiye’nin yani bizim bu fasılların gerekliliğini yerine getirmemiz gerekir, bunun da bilincindeyiz.

Dört; terörle mücadele yasası, uluslararası hukuk normlarına göre yeniden şekillendirilmelidir.

Beş; kamuda şeffaflık öncelenmeli, bunun için de gerekli altyapı oluşturulmalıdır.

Altı; kişisel verilerin korunması ve kişisel verilerle ilgili kurulan kurulun tam yetkin ve bağımsız olması sağlanmalıdır.

Yedi; gümrük birliğinin modernizasyonu için Türkiye ve Avrupa Birliği karşılıklı olarak kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelidir.

Sekiz; enerji güvenliği konusunda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yalnızlaştırılmasının önüne geçecek dış politika hamleleri yapılması gerekmektedir. Avrupa Birliği ülkeleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın güdümünde hareket etmemelidir. Haklı olarak sormamız gerekiyor, Doğu Akdeniz Doğalgaz Forumu’nda neden Türkiye yer almıyor? Türkiye bu sorunun yanıtını almak zorundadır.

Dokuz; mülteci ya da sığınmacı konularında, Türkiye sığınmacıları tutmak zorunda olan bir ülke konumuna sokulmamalıdır. Biz, Türkiye’yle Avrupa Birliği’nin sığınmacılar sorununa ortak sorumluluk ve külfet paylaşımı üstlenerek yaklaşmalarını beklerdik.

ORTADOĞU BARIŞ VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

Önemli bir coğrafyada yaşıyoruz. Ortadoğu her zaman bir barut fıçısı olmuş ve Avrupa’yı da etkilemiştir. Bu bakımdan Avrupa Birliği’nin, Türkiye’nin bu bölge ile ilgili tarihi birikim ve deneyimlerinden yararlanması gerekir. Bugün Ortadoğu’nun en temel 2 sorunu, uluslararası terör ve onun da tetiklediği uluslararası göç sorunudur. Bu birbiriyle ilişkili iki sorunun bölgesel düzeyde, öncelikle bölge ülkelerinin ele alarak çözüm yolları araması şarttır. İşte bunun için biz, Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı, kısa adı OBİT’in kurulmasını istedik. Bölgede böyle bir işbirliği ve sorunlara ortak çözümler arayışı Avrupa güvenliğini de yakından ilgilendirir. Bu önerimizin hayata geçirilmesi için Avrupa Birliği’yle de yakın istişarelerde bulunmamızın yararlı olacağına inanıyoruz.”