Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'u öldüren Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ içindeki "abisi" olduğu tespit edilen eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu çalışanı Ş.S. gözaltına alındı. ByLock kullanıcısı olan Ş.S.'nin, saldırgan Altıntaş'ın radikalleşmesini sağladığı, örgütün talimatlarını ona ilettiği, faaliyetlerini organize ettiği ve yazışmalarını sildiği üzerinde duruluyor.

***

Türkiye ile Rusya'nın arasının açılmasında FETÖ'nün hiçbir çıkarı yoktu! Aksine zararı olurdu. O halde arka planda Türkiye ile Rusya'yı birbirine düşürerek, iki önemli gücü de zayıflatmak isteyen bir oyun kurucu vardı. Oyun kurucu, ABD merkezlidir.

Hatay sınırında Rus uçağının düşürülmesi için de "FETÖ'nün işidir" denildi de FETÖ kimin işidir? ABD, bu kumpası, başka ülkelerin istihbarat servisleriyle birlikte kurmuş olabilir. Zira Türkiye ile Rusya'yı geçmişte birbirine düşman eden İngiltere idi. Şimdi ise bu düşmanlıktan en çok faydalanacak ülke, ABD'nin ileri karakolu İsrail'dir.

***

Putin'in Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının temelini atmak ve Suriye konusunu görüşmek üzere Türkiye'ye gelmesi, Erdoğan ve Ruhani ile el ele fotoğraf vermesi üzerine, Rusya'daki Kanal Bir sunucusu Kirill Keimyonov, "Önce İngiltere, sonra Almanya ve ardından da NATO patronu ABD, Türkiye ve Rusya'nın düşman olmasını istedi. Ama şimdi, tarihte ilk defa Türkiye bizim dostumuz ve bölgede anahtar partnerimiz." dedi.

Bu yorum, Türkiye'de bütün gazetelerde ve televizyonlarda aynen ve yorumsuz yayınlandı!

Oysa Türkiye ile Rusya tarihte ilk defa dostluk kurmadı...

Bu konuyu 1997 yılında Attila İlhan ile görüşmüştük:

İLHAN: Daha geçen gün, Zbigniev Brzezinski "Dünyanın merkezi Avrasya'dır. Çünkü, dünyanın bütün petrolleri ordadır. Bu petrolleri ABD kontrol etmelidir." dedi. Bu petrolleri kontrol etmenin yolu da oralarda millî güç olmamasıdır. Millî güç oldu mu kontrol edilemez... Peki, oradaki millî güçler kimdir? Türkiye ile Rusya'dır. Ne yapıp yapıp bu ikisini çatıştırması lazım. Bu, ilk defa, 19. Yüzyılda İngiltere Başbakanı Lord Palmerston tarafından ortaya atılmıştır. Palmerston bir bakıyor ki İngiltere, hatta Avrupa ciddi şekilde tehdit edilmektedir ve bu tehdit Türkler ve Ruslardan gelmektedir; bunun çaresini, ikisini birbirine kırdırmakta buluyorlar. Bunu anlayan iki kişi var... Lenin ile Mustafa Kemal Paşa... Bu düşmanlığı kestirip atıyorlar ve Türkiye de Rusya da bir tek onların döneminde rahat nefes alabiliyor. Çünkü Batı giremiyor... Batı dışardadır.

BULUT: Şimdi yeniden aynı politikalar mı gündemde? Türk Dünyası'ndaki dini oluşumların, İngilizce öğretimli okullaşmanın arkasında, ABD'nin bulunduğunu, bu okulları organize eden kişi açıklıyor ve bunu Türk halkı üzerinde de Türkiye'yi yönetenler üzerinde de baskı unsuru olarak kullanıyor... "Amerika benim arkamda" mesajı ile devlet üzerinde baskı kuruyor... Amerika da onu kullanıyor.

İLHAN: Bunu Graham Fuller geldi, söyledi 1990'da... Bunlar dediler ki, "Mustafa Kemal'in de O'nun getirdiği laikliğin de bir kenara bırakılması lazım..."

***

Görüldüğü gibi biz bu tehlikenin uluslararası boyutunu, 1997 yılında ayan beyan ortaya koymuşuz ama dinleyen olmamış!

Eski AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, "Biz askeri vesayeti bitirmek için Cemaat ve ABD ile iş birliği yaptık." demişti. Orduyu, yargıyı ve polis teşkilâtını FETÖ'ye teslim etmelerinin sebebi ne peki?

Aynı menzile gidiyor olmak değil mi? Peki hâlâ aynı menzile gitmiyorlar mı? Rusya ile dostluk iyi de millî ve üniter devleti yıkmaya çalışmalarının sebebi nedir?