İYİ Parti’nin önde gelen isimlerinden Ümit Özdağ şöyle demiş:
“CHP ile ittifak yapmamız bize oy kaybettirdi.”
*
Ümit Özdağ yerden göğe kadar haklıdır.
*
Neden mi haklıdır?
Şu üç nedenle:
*
- BİR: İYİ Parti, CHP ile ittifak yaparak... Kendisini yüzde 65’lik milliyetçi muhafazakar bloktan uzaklaştırmıştır.
*
- İKİ: İYİ Parti, CHP ile ittifak yaparak... Milliyetçi muhafazakar bloktan oy almak yerine CHP’nin havuzuna ortak olmaya çalışmıştır.
*
- ÜÇ: İYİ Parti, CHP ile ittifak yaparak... Seçmen nezdinde “AK Parti / MHP dışında milliyetçi muhafazakar bir seçenek” algısını yıkmıştır.
BUGÜNLERDE ORMANDA NELER OLUYOR ACABA?
ŞU Afrika atasözü, seçimden önce çok popüler olmuştu:
“Ormanda aslan, ceylan, sırtlan, tavşan aynı yöne doğru koşuyorsa... Ormanda yangın vardır”
*
Seçim bitti.
Ve bugünlerde...
Aslan, ceylan, sırtlan, tavşan falan...
Ayrı yönlere doğru koşmaktalar!
*
Bu durumda sorulması gereken soruyu soralım:
Bugünlerde ormanda neler oluyor acaba?
BAHÇELİ’NİN ELİNİ ÖPEN VEKİLDEN YANAYIM...
İYİ Parti Milletvekili Hayati Arkaz, Meclis’teki yemin töreninde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin elini öpünce kıyamet koptu.
*
Tepkileri gören de Hayati Arkaz’ın, Meclis’te Devlet Bahçeli’nin yanına doğru koşup eline yapıştığını falan sanır.
Oysa durum hiç de öyle değil!
*
İşte bakın Hayati Arkaz, olayı nasıl anlatıyor:
- Sayın Bahçeli Bey, İyi Parti milletvekillerinin bulunduğu yere gelerek hepimizi tek tek tebrik etti.
- Tebrik esnasında milletvekili olarak seçilmemden dolayı çok memnun olduğunu, başarılar dilediğini ifade etti, ben de teşekkür ettim.
- Türk’ün töresinde büyüğe sevgide serbestiyet, saygıda mecburiyet vardır. Sayın Bahçeli’nin nezaketine karşı ben de aynı ölçüde nezaket gösterdim.
- Durum tamamen insani ve vicdani bir durumdur. Benim partim İYİ Parti, genel başkanım da Sayın Meral Akşener’dir.
*
Biraz fazla mı iyi niyetliyim bilmiyorum ama bu açıklamayı okuduktan sonra...
“İYİ Parti’li milletvekili, daha ilk günden Devlet Bahçeli’nin elini öperek MHP’ye selam çaktı” diye bir hüküm veremiyorum.
*
Galiba ben her şeye rağmen insanların beyanlarını esas almaya ve onlara güven duymaya devam ediyorum.
BİNALİ BEY’İ TAKDİR ETTİM AMA...
KÖPRÜDEKİ intihar girişimini...
Öyle babacan, öyle anlayışlı, öyle merhametli, öyle sevecen bir tarzda engellemiş ki Başbakan Binali Yıldırım, hayran kaldım.
*
Fakat bir yandan da endişe ettim.
*
Ya Binali Yıldırım gibi devlet büyüklerinin böylesi bir anlayışına, böylesi bir sevecenliğine sığınmak isteyen birileri...
Köprüye çıkıp da “Binali Bey buraya gelsin, yoksa kendimi atarım” falan diye oyunlar oynamaya kalkarlarsa?
HAKKI YOKTUR
- OYLARIN sayımı ve sonuçların anında kamuoyuna duyurulması konusunda alternatif bir oluşum gerçekleştirmekten aciz olanların...
“Seçimde hile vardı, oylarımız çalındı” diye ağlaşmaya
hakkı yoktur.
SANA NE KARDEŞİM SANA NE?
HDP’li bir milletvekili Meclis’te böyle yemin etti.
Sosyal medyada baktım...
Alaylar, laf sokmaya çalışmalar falan...
*
Çok merak ediyorum:
Biz ne zaman kılık kıyafet konusundaki takıntılarını aşmış, aşabilmiş bir toplum olacağız?
