Geçtiğimiz perşembe günü uzun süredir Umman'da yaşayan bir dostumuzla sohbet ettik.

Sohbet esnasında Umman'ı bizlere anlatırken dedi ki; Umman'da Sünni ve ya Şii hangi mezhepten olurlarsa olsunlar aynı camiye giderler, o camideki imamın arkasında saf tutup namazlarını eda ederler.

Devamla... "Kimse kimseye inancını ve mezhebini sormaz, soramaz. Sormanın cezası üç yıl hapis cezası" dedi...

İrkildim ve bizdeki ideoloji kalıpların içerisine sokulmuş inanç dünyasını düşündüm hayıflandım!..

Bizdeki mezhepleri bir kenara bıraktım; ehl-i sünnet geçinen tarikat ve cemaatleri düşündüm. Alevi-Sünni ayrışmasını düşündüm ve düşündükçe kahroldum...

"Aslan, horoz ile dost olmuş ve horoza demiş ki; "Eğer başına herhangi bir iş gelirse, hemen ağaca çık ve ezan oku, ben hemen gelirim."

Bir gün horoz kendisine yaklaşan bir tilki görmüş, hızla ağaca tırmanmış ve ezan okumaya başlamış. Ağacın altına kadar gelen tilki ezanın bitmesini beklemiş ve "Ezan okundu madem, in aşağı, cemaatle namaz kılalım" demiş.

Horoz; "Az bekle, imam gelecek, birlikte kılarız" diye cevap vermiş.

O sırada tilki bir de bakmış ki kendisine doğru bir Aslan koşarak geliyor. Oradan uzaklaşmak için kaçmaya başladığı esnada, horoz tilkiye seslenmiş; "Beklesene, İmam geldi!"

Tilki cevap vermiş; "Bu imam bizim mezhepten değil" demiş.

Bizim durumumuz tilki ile horoz misali...

Kıymetli dostlar; kimsenin anne-babasını seçme hakkı yok. Şahsen benim öyle bir hakkım olsaydı iki cihan serveri efendim Muhammed Mustafa'nın evladı olmak isterdim. Kim istemezdi ki?

Türkiye'deki en önemli problemlerden bir tanesi de gerek inanç, gerekse milliyet üzerinden yaptırılmak istenen kimlik çatışmasıdır .

Türkiye, bunu aşmak mecburiyetindedir. Bunu aşmak için de yeniden millet olma sürecini başlatmak zorundadır.

Kimseye kimlik uydurmak mecburiyetinde değiliz. Her inanca, her kimliğe sonuna kadar saygılıyız. Bunun da sınırı Türk milletine ve onun devletine zarar vermemek kaydıyladır.

Benim "kim"lik kartıma gelince, şöyle ifade edebilirim: Allah'ın yarattığı garip bir kulum işte... Muhammed ümmetinden, şerefli Türk milletinden birisiyim.

Bir garip insanım işte... Bana kimlik sormayın. Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği ay-yıldızlı kimlik bana yetiyor. Onu şerefimle taşımaya çalışıyorum.

Herkim ki karşısındakine mezhebini soruyorsa biliniz ki o adem bizim mezhebimizden ve meşrebimizden değildir.

Nerden nereye geldik. Kimlik arayışında olanlara, yeni kimlikler yaratmaya çalışanlara, kimlikler üzerinden çatışma çıkarmak isteyenlere seslenmek istedim.

BU GÜNE KADAR BAŞARAMADINIZ; BUNDAN SONRA DA BAŞARAMIYACAKSINIZ.

Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın.

Selâm ve duâ gönderdim; kabul edesiniz.

Allah'a emanet ve daim var olasınız.