Herkesin son zamanlarda en çok konuştuğu konu “milli” olmak…

Dillerden dillere, masalardan masalara dolaşıyor konu… “Biz milli nasıl oluruz?”

Tüm Partiler de bir birini suçluyor. Siz milli değilsiniz, hatta daha ileri gidiyor… Siz hiç “milli” olmadınız. Sadece bununla sınırlı kalsa suçlamalar katlanılabilir tarafı var. Ancak 40 senelik dava arkadaşlarını bile ABD ajanlığı ile suçluyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde 40 sene yan yana duranların birbirlerini aynı konuda ve aynı yargıyla suçlaması görülmemiştir. Bu trajikomik bir durumdur.

Her iki parti de Amerikancı olabilir mi? Hatta tüm partiler Amerikancı olabilir mi?

Ülkücü yemini emperyalizme “hayır”la doruğa çıkıyor. Sosyalistlerin iki cümlesinden biri “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi.” İktidarın sözü ise “Ey Amerika…”

Aslında konu Amerikancılık veya emperyalizmse çok uzun zamandır bununla mücadele edemiyoruz, etmiyoruz.

Tüm siyasi partiler buna karşı olduğunu beyan etse de her fırsatta “Kahrolsun emperyalizm” dese de bu sadece sözlerde kalıyor. İş icraata geldi mi “Türkiye’nin kaymağını bu emperyalizm yiyor!”

Türkiye’de 100 milyon adet akıllı telefon olmuş. Her sene 15 milyon adet yeni alım yapılıyor. Günde 30 milyon paket Amerikan sigarası içiliyor. 4 milyar dolar akıllı telefondan, 7 milyar dolar ise sigaradan, toplam 11 milyar dolar emperyalist şirketlerin kasasına giriyor.

Peki devlet politikamız nedir emperyalizmle mücadele konusun da: 11 milyar dolar için 40 milyar dolarlık vergi toplamak. Vergi toplama aracı olarak görüldüğü için bırakın mücadele yapılmayı, tam aksine yerli olanlar ya satılıyor ya da yüksek vergilerle bu işten soğutuluyor. Yaklaşık 90 senedir bu politikalar daha da sertleşerek yerlinin yerini ithallere bırakılıyor.

İşte en önemli sorun aslında bu. Biz milli olmanın ne demek olduğunu bilmiyoruz.

Sadece laf üretiyor, proje üretmiyoruz.

Milli olmak demek, yerli unsurların desteklenmesi demektir.

Milli olan, yerli olan ne varsa satılıyor.

Ancak hem bu yapılırken Amerikan emperyalizmi ile de savaş yapıldığı söyleniyor. Ve bizde buna inanıyor muyuz?

Bizim bu savaşı kazanabilmemiz için bunun siyasetini değil, ekonomisini yapmamız gerekiyor.

“Milli” ekonomi olmadan, “ milli” asla olunamaz.