Değerli dostlar;

Bakın size şu son bir kaç günlük Türkiye manzarası yazayım...

Bende hile hurda yok...

Yalan nedir bilmem...

Bazıları gibi yalanı doğru veya doğruyu yalan gösterme benim karakterime uymaz...

36 yıllık gazeteciliğimde hep doğrunun yanında oldum, yalana yalan, doğruya doğru dedim, onu yazdım...

Şimdi hangi partili olursanız olun…

Şu veya bu partili...

Ama önce doğru olun...

Particilik gözüyle hiçbir olaya bakmayın...

Bakın şimdi nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olduğunu övünerek söylediğimiz Türkiye’nin haline...

Benim içime sinmiyor, sinmediği gibi midemi de bulandırıyor...

Hem Türklüğümden, hem Müslümanlığımdan, hem de insanlığımdan utanıyorum bu manzarayı gördüğüm zaman...

Şu hale bakın;

İşte size mide bulandırıcı, bir o kadar da “Türkiye nereye gidiyor?” dedirten haberler...

“Cezaevindeki kardeşinin eşine, yani yengesine tecavüz etti...”

“Üç kardeş, üçü de hamile ve 3’ü de hırsız...”

“İş görüşmesi için müracaat etti, işveren telefon mesajıyla taciz etti...”

“Köpeğe önce tecavüz etti, sonra arka ayaklarını kırıp başka bir köpeğe de saldırttı...”

“İki elti yani iki kardeş karısı ve üçüncü bir kadın bir erkekle fuhuş yaparken basıldı...”

“Lise ikinci sınıf öğrencisi, öğretmenini sınıfta ayağından kurşunladı...”

“Polis, 21 kilo esrarla yakalandı…”

“Palu ailesi... Kaçırma, işkence, öldürme, kayıp, tecavüz, taciz...”

“Ukrayna’da iki Türk kızı öldürüldü, katil Türkiye’de mezarlıkta yakalandı...”

“3 yaşındaki çocuğunu 'Bakamıyorum' notu bırakarak AVM’de terketti...”

“Bir işyerine giren hırsızlar hem içi para dolu para kasasını , hem de lüks aracı çaldılar...”

“Bir öğretmen, eşinin eve erkek aldığını belirterek karısından şikayetçi oldu...”

“Okul önünde çocukları taciz eden sapık yakalandı...”

“İmam, camide fuhuş yaparken yakalandı...”

Veeeee...

Daha bunların içinde;

Çocuk tacizleri yok...

Kur’an kurslarında erkek öğrencilere, kız öğrencilere taciz ve tecavüz yok...

Muskacılık yok...

Üfürükçülük yok...

Cemaatçilik yok...

Sahte peygamberler yok...

Her gün kadınlara şiddet ve cinayet yok...

Faiz yok...

Ölü soyuculuk yok...

Diri soyuculuk yok...

Din istismarcılığı yok...

Elde Kur’an, dilde yalan yok...

Din adına rant yok...

Yalan yok...

Hırsızlık yok...

Yalakalık yok...

Bakın eeeyyy millet!..

Eğer bir ülkede arsızlık, iki yüzlülük, riya almış başını gidiyorsa...

Yalakalıkta insanlar birbiri ile yarışıyorsa...

Millet, çeşit çeşit fırkalara ayrılmışsa...

Halka zulmediliyorsa...

Bu ülkenin insanlarını hapishanelerde yıllarca yatırdıktan, ailelerine ve kendilerine eza cefa çektirdikten sonra, iş ‘kumpas’a havale ediliyorsa...

Dünyanın en büyük saraylarını da yapsanız adalet yoksa adalet...

Basını havuz-yandaş medya veya paralelci diye ayrışmış ise...

Dün el-etek öptüklerine bugün hain damgası vuruluyorsa…

Yolsuzluk sıradan bir olay olmuş, açığa çıkarılanın da üstü örtülüyorsa...

Rüşvet çarkı devamlı dönüyorsa…

Milletin gözünün içine baka baka her gün yalan söyleniyor, buna da millet inandırılıyorsa...

Fareler cirit atıyor, her yeri talan ediyorsa...

Bitler, sülükler insanın kanını emmeye devam ediyorsa...

Namertler mert...

Korkaklar yiğit...

Hırsızlar efendi...

Soysuzlar asilzade ilan edilmişse...

Din tacirliği yapmak moda...

Takiyye yapmak zorunlu...

Sizden olana ‘Benim kardeşim’, sizden olmayana “Vandal, çapulcu, Pensilvanyacı, paralelci, Ergenekoncu, haşhaşi, vatan haini” deniliyorsa...

Milliyetçilik önce ayaklar altına alınıp sonra milliyetçi ayağına yatılıyorsa...

Dün söylediğiniz bugün kendi dilinizle yalanlanıyorsa…

Dün ‘kahraman’ denilenler bugün ‘vatan haini, paralelci’ olmuşlarsa...

Kötüye iyi, iyiye kötü demek ‘erdem’ olmuşsa...

Kraldan fazla ‘kralcıklar ve soytarıları’ cirit atıyorsa...

Toplum uyutuluyor, uyuşturuluyorsa...

Veee siz hala bütün bunları görüp de “Üç maymunlar”ı oynuyorsanız;

Söyleyin Allah aşkına;

“Siz nasıl Müslümansınız?..”

Bakın cennet mekan Abdurrahim Karakoç ne diyor?..

“İmansızda vicdan olmaz çocuğum...

Kırk cesette bir can olmaz çocuğum...

Tay büyür at olur, ona sözüm yok,

İt büyüyüp insan olmaz çocuğum...”

Benim söylediklerimden ve Karakoç’un bu dizelerinden bir şey anlamadıysanız, bari Yüce Allah’ın şu ayetinden bir şey anlayın olmaz mı!..

Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla;

"Kendilerine hainlik edenleri savunma. Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günâhkarı sevmez..." (Nisa Suresi 107. Ayet)

Benden şimdilik bu kadar...

Ders alınır mı?..

Bilmem...

Hayırlı günler diler, vatandaş Halis Güler...

Selamlar, sevgiler...