Bakın bu yazdıklarım bir senaryo falan değil...
Ben milli değerlerinden hızla uzaklaşan ve sıradan bir 'topluluk' olma yolunda ilerleyen günümüz Türkiye'sinden bahsediyorum...
Gün geçmiyor ki, irkilmediğimiz, midemizin bulanmadığı bir haberle karşılaşmayalım...
İşte son örnek;
Önceki gün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, taklit veya tağşiş (hileli karışım) yapıldığı kesinleşen, aralarında et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, bitkisel yağ, bal, takviye edici gıdalar, çikolata ve enerji içeceğinin yer aldığı 173 firmaya ait 282 parti ürünü kamuoyuna açıkladı.
Kendilerini hacı-hoca diye milleti kazıklayan firmalar mı dersiniz, at eti, eşek eti yedirenler mi dersiniz ne ararsanız var...
Yahu bize ne oldu?..
Biz nasıl böyle ahlak fakiri olduk?..
Nasıl bir pisliğe battık böyle!..
Baba evladını, evlat babayı öldürüyor...
Fuhuşta yakalanan anne çocuğunu;
Çocuk kız kardeşini,
Dayı yeğenini...
Nereye gidiyoruz yahu biz!..
Vuran vurana, soyan soyana!..
Dur durak yok, hırsızlıkta, arsızlıkta da sınır yok!..
Yahu şu halimize bakın Allah aşkına!..
Hırsızdan müslüman olur mu?..
Olmaz…
Hırsızlık yapıyorsunuz… 
Rüşvetçiden müslüman olur mu?..
Olmaz…
Rüşvet yiyorsunuz…
Zalimden müslüman olur mu?..
Olmaz…
Mazlumu eziyorsunuz…
Yolsuzluk yapandan müslüman olur mu?..
Olmaz…
Yolsuzluğun en alasını yapıyorsunuz…
Katilden müslüman olur mu?..
Olmaz…
Kafa kesiyorsunuz…
Kumarbazdan müslüman olur mu?..
Olmaz…
Her gün haram yiyorsunuz…
Adaletsiz yöneticiden müslüman olur mu?..
Olmaz…
Dünyanın 8'inci harikası adalet saraylarını yapsanız nafile!..
Beline hakim olamayandan müslüman olur mu?..
Olmaz…
Her gün zina yapıyorsunuz…
Diline hakim olamayandan müslüman olur mu?..
Olmaz…
Her gün yalan üstüne yalan söylüyorsunuz…
Eline hakim olamayandan müslüman olur mu?..
Olmaz…
Tüyü bitmemiş yetimin bile malını çalıyorsunuz…
Ölü soyucusunuz…
Diri soyucusunuz…
Rantçısınız…
Gaspçısınız…
Talancısınız…
Veee çok iyi yalancısınız…
Bütün haltı yiyeceksiniz sonra da ‘Biz müslümanız elhamdülillah’ diyeceksiniz…
Allah da belayı böyle üzerinize gönderir işte…
Akıllı olmadık, olamadık…
Müslüman gibi yaşamadık, yaşayamadık…
Zalime alkış tuttuk, mazluma tekme vurduk…
Hak yedik, haram yedik…
Soysuzları asilzade, yılanları göğsümüze gerdan yaptık…
Kötüye iyi, iyiye kötü demeyi erdem saydık…
Bakın dostlar;
Üçkağıtçılık zirve yaparsa...
Ölü soyuculuk, diri soyuculuk meslek olursa...
Vatan hainleri baştacı edilirse...
Kin, nefret ekilirse bu topraklara…
Komşusu açken tok yatılırsa...
Pis göbekler, haramla tıka basa doldurulursa…
Yetimin hakkı her gün yenilirse…
Birbirinin kuyusunu kazmak için yarışırsa insanlar…
Devleti soymak kazanç kapısı olursa…
Ar-namus ayaklar altına alınırsa...
Din tacirliği meslek olursa...
Vallahi de, billahi de;
İŞTE O ZAMAN DURUM VAHİMDİR...
Bakın ne diyor Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de;
Esirgeyen, bağışlayan, Allah'ın adıyla;
"Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın!.. İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız." (En’âm Suresi - 151. Ayet)