Eeeeeyyyyyy milleeeet!..
İşin var mı işin?..
Maaşın zamanında tıkır tıkır ödeniyor mu?..
Elektrik parasını ödedin mi?..
Su parasını, doğalgaz parasını ödedin mi?..
Telefonların borçtan dolayı kapandı mı?..
Çocuğunun okul taksidini, kurs parasını verebildin mi?..
Ödeyemediğin krediler yüzünden evine, işyerine hacizler kondu mu?..
Dolara, Euro'ya endeksli yaşama alıştın mı?..
Bir zamanlar Türkiye'nin en zenginleri arasında yer alırken şimdi sıfırı tüketip iflas bayrağını çektin mi?..
Kredi kartına haciz geldi mi?..
Cebinde paran var mı paran?..
Kiranı verebildin mi?..
Evine başın dik girebiliyor musun?..
Eşinin yüzüne bakabiliyor musun?..
Bir ekmek götürebiliyor musun evine?..
Ocakta kazan kaynıyor mu?..
Eti bırak, bir zamanlar fakir yiyeceği soğan alabiliyor musun?..
Karnın tok mu karnın?..
Kömürün, odunun var mı?..
Kışı battaniye altında mı geçiriyorsun?..
4 kişilik bir ailenin 1860 lira olan açlık sınırı, 6 bin 300 lira olan yoksulluk sınırı ile hayata tutunabiliyor musun?..
1600 lira asgari ücretle geçinebiliyor musun?..
Sen eeeeeeyyyyyy 35 - 40 yılını devlete veya özel sektöre hizmete adamış emekli!..
2 bin küsur lira ile doğru söyle insanca yaşayabiliyor musun?..
Yaaaaa!..
Düşünün düşünün...
İşte bu bir Türkiye manzarası...
Bunlar yeni değil haa!..
Yıllardır bu böyle...
Şimdi buraya bir nokta koyalım…
Türkiye kirleniyor, kirletiliyor…
Türkiye soyuluyor, soyguna da çanak tutuluyor…
Talan etmiş her yeri fareler…
Bakın 1900′lü yıllarda doğan Sivas Kangallı Aşık Emsali ne diyor?..
Bundan toplumun her kesimi, herkes ama herkes bir pay çıkarsın…
Şöyle diyor Aşık Emsali;
Dinleyin efendim bir sohbetim var,
Hep şayan-ı destan oldu fareler.
İkamet-i dava şikayetim var,
Belimi beş yerden kırdı fareler.
Kıtlığın elinden çok çile çektim,
Harcadım, evimi başıma yıktım.
Temin-i idare bir tohum ektim,
Yetmeden göğ iken yoldu fareler.
Kazması küreği beş dişi de var,
Çadırı direği şiltesi de var,
Ordu komutanı binbaşı da var,
Geldi bölük bölük kondu fareler.
Nerde bir bozartı görse yetişir,
Kimi hona gider kimi bölüşür.
Geceyi gündüze katar çalışır,
Kahraman tezgahı kurdu fareler.
Gönül ne gezersin sıçan avında,
Ellisi destede yüzü yığında,
İki bölük koydu dört kulağında,
Tarlayı ortadan böldü fareler.
Gördüğü insana dalaşmak ister,
Hemen karşı koyup söyleşmek ister,
Mültezimler ile uğraşmak ister,
İlkbahardan behi verdi fareler.
Toplanıp bir meclis olur akşamdan,
Durur konuşurlar ince makamdan,
Ne müdürden korkar ne kaymakamdan,
Nizam defterini dürdü fareler.
Bir gün keşf ederken ev eşyasını,
Bulgur çuvalında duydum sesini,
Güç ile öldürdüm bir tanesini,
Kolorduya haber saldı fareler.
Dinlen farelerin ferasetini,
Çete başlarının cesaretini,
Tamam kuşanmışlar cenk aletini,
Geldi bizim eve doldu fareler.
Gizlendi kediler tor da kalmadı,
Bir karşı koyacak er de kalmadı,
Kaçıp kurtaracak yer de kalmadı,
Mal-ı ganimete daldı fareler.
Önlerine bir taş atmadım hele,
Yalınız bir yere gitmedim hele,
Serbestçe uykuya yatmadım hele,
Belki beni bile yerdi fareler.
Emsali'm bundan da çektim çok elem,
Bir diyecek söz kalmadı vesselam,
Hasıl-ı şikayet, hülasa kelam,
Harap etti bizim yurdu fareler...
Eyyy millet…
İşte halimiz ortada…
‘Mutlu azınlıklar’ hala sülük gibi bu milletin kanını emiyor…
Fareler cirit atmaya devam ediyor…
Talan ediliyor Türkiye talan…
Söylediğimiz zaman diyorlar ki, bunların hepsi yalan…
Aman be Halis Güler geç bunları, içimizi karartma...
Biz aç da değil, açıkta da değiliz diyorsanız eyvallah...
Ammmaaa şunu bilmenizi istiyorum;
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah'ın adıyla;
"Kendilerine hainlik edenleri savunma. Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir
günâhkarı sevmez." (Nisa Suresi 107. Ayet)
"Ey insanlar! Allah dilerse sizi yok eder ve başkalarını getirir. Allah buna hakkıyla gücü yetendir." (Nisa Suresi 133. Ayet)
Eveeeeet dostlar, dedim ya işte Türkiye manzarası yıllardır böyle diye...
Ders alınır mı?..
Bilmem...
Hayırlı günler diler, vatandaş Halis Güler...
Selamlar, sevgiler...
