"Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam…"

diyor İstiklal Marşı şairimiz rahmetli Mehmet Akif Ersoy,,,

Değerli dostlar;

Yazıma Akif’in sözleriyle başladım…

Türkiye’de iyi şeyler olmuyor…

İnanın olmuyor…

Yalaka basın sizi aldatıyor,..

Reis-i Cumhur’un etrafındakiler de Reis-i Cumhur’u kandırıyor…

Bakın gündemi Suriye’ye kilitledik…

Katil Ameika’nın könez itinin alçakça, küstahça benim ülkemin Cumhur Reisi’ne ve tabii ki Türk Milleti’ne hakaretlerini, tehditlerini yedik yuttuk!..

Ben içime sindiremem…

Sindirenlere afiyet olsun…

Hani dedim ya Suriye’yi kilitlendik diye…

Peki yurtta neler oluyor haberiniz var mı?..

Anlatayım…

İşsizlik almış başını gidiyor…

Suriyeliler yine gününü gün ediyor…

Tecavüzler artıyor…

Kadına şiddet dur durak bilmiyor…

Evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor…

Çiftçi bitmiş…

Tarım bitmiş…

Hayvancılık bitmiş…

Mazot, benzin almış başını gitmiş…

Döviz dersen keza yine öyle…

Para babaları, parasıyla para kazanmış...

Geleceğiniz her geçen gün kararmış,,,

Emeklinin vah haline…

Asgari ücretli bu hayat pahalılığında nasıl geçine!..

İşçi alın terinin karşılığını alamıyor…

Sendikalar ağalık düzeni kurmuş, işçiyi memuru sömürüyor...

Türkiye’de ne yazık ki çark böyle dönüyor…

Dişlilerin arasında kalan un-ufak olup gidiyor…

Sesini çıkaran hain, Fetöşçü ilan ediliyor…

Eeeeeyyyy milleeeet!..

Eeeeeyyyy Cumhur’un Reisi…

Eeeeeyyyy bu ülkeyi yönetenler!..

Eeeeeyyyy siyasiler…

İyi dinleyin bu kardeşinizi;

Sözlerim hepinize;

Haksızlığa dur deyin…

Yetimin hakkını yemeyin…

Hırsıza, rüşvetçiye geçit vermeyin…

Din tacirlerinin tuzağına düşmeyin,,,

Yüreksizlerle yola çıkmayın...

Namertlerle dostluk kurmayın...

Korkakları mert sanmayın...

Yılanları göğsünüze gerdan yapmayın...

Ya gerçeği görün ya da görmek için çaba sarfedin...

Gören gözlere kör demeyin...

Ne şaklabanlık yapın, ne yalakalık...

Dik durmasını bilin önce eğilmeden, bükülmeden ayakta kalın...

Veee unutmayın!..

Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki;

"Uyuyan milletler ya ölür

ya da köle olarak uyanır…"

Yazıma cennet mekan Mehmet Akif Ersoy’un sözleri ile başladım, son sözü yine üstada bırakalım;

Eşeklerin canı yükten yanar, aman, derler,

Nedir bu çektiğimiz derd, o çifte çifte semer!

Biriyle uğraşıyorken gelir çatar öbürü;

Gelir ki taş gibi hâin, hem eskisinden iri…

Semerci usta geberseydi... Değmeyin keyfe!

Evet, gebermelidir inkisâr edin herife…

Zavallı usta göçer bir gün âkıbet, ancak,

Makaamı öyle uzun boylu nerde boş kalacak?

Çırak mı, kalfa mı, kim varsa yaslanır köşeye;

Takım biçer durur artık gelen giden eşeğe…

Adam meğer acemiymiş, semerse hayli hüner;

Sırayla baytarı boylar zavallı merkepler…

Bütün o beller, omuzlar çürür çürür oyulur;

Sonunda her birinin sırtı yemyeşil et olur…

“Giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?

Ya böyle kalfa değil, basbayağ muallimdi…

Nasıl da kadrini vaktiyle bilmedik, tuhaf iş:

Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!”

Nâsîhatim sana: Herzeyle iştigâli bırak;

Adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak…

Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;

Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez…

Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere;

Küfür savurma boyun kestiğin semercilere...

Ders alınır mı?..

Bilmem…

Hayırlı günler diler, Halis Güler…

Selamlar, sevgiler...