Konuşmaya geldiği zaman atıp tutmasını bilen bir topluluk olduk...

Ama ne konuştuğumuzu, ne söylediğimizi bilmeden...

Hatta hatta, bir de bilgiçlik taslayarak...

Bakın bakalım sosyal medyaya...

Herkes kadını çok seviyor...

Tövbe haşa, neredeyse tapıyorlar...

Peki kardeşim, bu kadar kadın cinayeti ne peki?..

Gün geçmiyor ki bir kadın öldürülmesin...

Gün geçmiyor ki bir çocuğa cinsel istismar olmasın...

Ya biz nasıl bir millet olduk...

Millet mefhumunu mu kaybettik?.. 

Topluluk mu olduk?..

Ar-namus ayaklar altında...

Kadınlar sanki mal pazarında...

Otellerde fuhuş, evlerde fuhuş, yollarda, arabalarda fuhuş...

Zaten din-iman hak getire...

Ahlak sıfıra indirgenmiş...

Sonra da çıkıp ahlak abidesi gibi ahkam kesmeler!..

Hadi oradan sahtekar, riyakarlar...

Bir dönün de aynaya bakın!..

Otobüste taciz, trende taciz, minibüste taciz, yolda taciz...

Bir de kendisini din alimi gösteren yobazlar var...

Sadece aklı uçkurunda olan melunlar...

Abuk-sabuk laflarla güzel dinimizi bozacaksınız, sonra da çıkıp ahlak dersi vereceksiniz!..

Sizin yaptığınız din düşmanlığını gavur yapmaz be!..

Sıra geldi televizyonlara...

Her gün 7/24 evlerimizde hiç kapanmayan televizyonlara!..

Söyleyin Allah aşkına...

Bu milletin hangi değerlerini taşıyor...

Bir kez daha yazmıştım yıllar evvel..

Tekrarlıyorum...

Aç mısınız?..

Yemekteyiz programını izleyin, karnınızı doyurun...

Çocuğunuz veya ailenizden biri mi kayıp?..

Polise, emniyete ne gerek var, gidin bir televizyon kanalına bulurlar...

Evde mi kaldınız?..

Kolayı var, hangi kanala gitseniz evlendirirler mutlaka...

Daha bu uzaaaar gider...

Birbirlerini aldatanlar mı dersiniz...

Tecavüz çocuklarını satanlar mı dersiniz...

Yahu bu nasıl bir ahlak?..

Çürümüşüz de haberimiz yok...

Gelelim dizilere!..

Aman Allahım...

Tam bir felaket...

Türk aile yapısıyla uzaktan yakından alakası yok...

80'li yıllarda darbeci generallerinin, halkı evlerinde tutmak için  oynatılan bir dizi vardı ya; Dallas diye...

Vallahi de billahi de bizim ekranlardaki diziler, Dallas'tan 50 bin kat daha beter...

RTÜK diye bir kurumumuz var ya hani; işi sadece ekranlarda sigara, içki görüntüsünü karartan...

Başka ne işe yarar bilmiyorum...

Tamam da diğer pislikler ne olacak?..

Ahlak yozlaşması ne olacak?..

Hemen her dizide durmadan silah patlıyor...

Silahın her türlüsü var...

Ölümler, vahşetler, silahlar, bıçaklar!..

Kan gövdeyi götürüyor...

Ama RTÜK, sadece sigara ve içkiyi karartmakla meşgul...

Bakın, bu gidişat gidişat değil...

Bunları çocuklarımız izliyor...

Sonra da bakıyoruz çocuk suçlu sayısı katlanmış...

Yahu el insaf!..

Sizin evladınız, sizin ananız, bacınız, kardeşiniz yok mu?..

Bir milleti yok etmek için topla, tüfekle gitmeye gerek yok ki?..

İşte böyle diziler, programlar koy, ne ahlak kalır ne de millet...

Aile mefhumu zaten yok oldu...

Günübirlik gece hayatının adı aşk oldu...

İşte devletin kurumu TÜİK evlenme-boşanma verilerini açıkladı. 10 yılda 1 milyon 200 bin çift yollarını ayırmış. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre evlenmeler azalmış, boşanmalar artmış. Nüfus oranlarına paralel en fazla boşanma İstanbul'da gerçekleşmiş...

Buradan Cumhur'un Reisi'ne sesleniyorum;

Bu işi düzeltecek olan sizsiniz...

Bu kirliliğe, bu pisliğe, bu ahlaksızlığa ancak siz dur dersiniz...

Geleceğimiz kararmadan, ahlakımız iyice sıfırlanmadan, millet olma vasfımızı kaybetmeden veee uçuruma yuvarlanmadan sayın Cumhur'un Reisi, bu işe dur deyin...

Lütfen... Lütfen...