AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, "Cumhuriyetimizi Mustafa Kemal Atatürk kurmuştur, onu muasır medeniyetler seviyesi düzeyine çıkartan Erdoğan'dır. Dolayısıyla Erdoğan, ikinci Atatürk'tür" ifadelerini kullandı.

Öncelikle Erdoğan'ı Atatürk ile aynı kefeye koyman için her iki liderin de içinde bulunduğu şartların aynı olması gerekiyor.

Erdoğan'ın ikinci Atatürk olması için ülkede Osmanlı'dan kalma Batılı ülkelere verilen ticaret imtiyazlarının yani kapitülasyonların olması gerekiyor. Türkiye kapitülasyonlardan Atatürk zamanında kurtulmuştur.

Yine Osmanlı'dan kalan dış ülkelere toplam borç (1 liranın 6 gram altına tekabül ettiği bir zamanda) 107,5 milyon lira olması gerekiyor.

Ülke savaştan çıkmış, 11 milyon nüfusun %25'i şehirlerde, %75'i köylerde yaşamış ve genç nüfusun çoğunun savaşlarda şehit olması gerekiyor.

İşte tüm bu ahval ve şerait içinde 1923'te ürettiği buğday bile kendisine yetmeyen, şeker üretemeyen, ithal eden, Osmanlı'dan yüklü borç devralan bir ülke, 1938 yılına gelindiğinde dış dünyaya hem tarım hem de sanayi malları satan bir ülke haline gelmiştir. Aynı ülke 1927-1938 yılları arasında ortalama %8,72 oranında reel büyüme gerçekleştirmiştir. Ve henüz tarlaların öküzler ile sürüldüğü, üretimde günümüze nispeten ilkel teknolojilerin kullanıldığı bir zamanda bu büyük başarılara imza atılmıştır.

1923 yılında 1 dolar 1,68 TL iken 1938 yılında ise 1 dolar 1,28 TL olmuştur. Erdoğan'ın iktidar olduğu yılda ise 1 dolar 1,5 TL iken 2023'te şu an itibari ile 1 dolar 28,33 TL olmuştur. Bir başarı ile başarısızlığı aynı kefeye koymak akıldan uzak bir fikirdir.

21 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan, 21 yılın sonunda tüm teknolojik imkanlara rağmen Atatürk zamanında ihraç edilen birçok ürünü ithal eder duruma getirmiştir. Bunun en iyi örneğini de fındık sektörünün İtalyan firması Ferrero'nın tekeline sahip olmasından anlıyoruz. Dünyada fındık üretiminde birinci sırada olmamıza rağmen özelleştirme adı altında Türkiye'de fındık piyasası İtalyanlara kaptırılmıştır.

Erdoğan hükümeti, üç tarafımız denizlerle çevrili olmasına rağmen balık ithalatı yapan, birçok sulak ovalarına rağmen hayvancılık ve tarımı bitiren, et, buğday, şeker ithal eden bir ülke hâline getirmiştir.

Şimdi en başa dönecek olursak AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'ın "Cumhuriyetimizi Mustafa Kemal Atatürk kurmuştur, onu muasır medeniyetler seviyesi düzeyine çıkartan Erdoğan'dır. Dolayısıyla Erdoğan, ikinci Atatürk'tür" ifadesi düşünülmeden söylenmiş bir sözdür; çünkü bir yanda savaştan yeni çıkmış bir ülkeyi 15 yılda şaha kaldıran bir Atatürk ile diğer yanda 21 yıldır yönetimde olan, 1923 yılına kıyasla en iyi şartlarda olmasına rağmen başarısız politikaları ile enflasyonu yükseltip halkı maddi olarak zor durumda bırakan, çıkardığı kanunlarla ülkedeki birçok önemli fabrikaları yabancılara satan, ekonomik kriz ile hazineyi borç para arayan konuma getiren Erdoğan'ın ikinci Atatürk olarak ifade edilmesi abestir.