Türkiye'nin fındık ihracat devi Oltan Gıda'yı İtalyan firması Ferrora satın almıştır. Ferrora şu an Türkiye'nin yerli fındık piyasasını elinde tutmaktadır. Türkiye dünya fındık üretiminin %62'sini gerçekleştirmektedir.

Türkven, "Türk" yatırımcı kabul etmeyen, yüzde 100 yabancı sermayeden oluşmuş bir girişim sermayesi kuruluşu. Ortakları arasında Dünya Bankası, Almanya Kalkınma Bankası, Hollanda Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Fonu gibi küresel kurumlar/bankalar var. Türkven'in yönettiği fon miktarı ise 1.5 milyar dolar civarında.

Turkven'in bugüne kadar yatırım yaptığı bazı şirketler şöyle:

Ziylan, 
Doğtaş, Kelebek, 
Koton, 
Golf, 
Doğa Koleji, Anadolu Hastaneleri, 
Domino's Pizza, 
Mavi Jeans, 
Tekin Acar, 
Migros, 
NGM, 
Provus TR, 
Digitürk.

Erikli Su, Fransız Nestle Waters'a satıldı.

Filli Boya markasıyla bilinen Betek Boya, Japonya merkezli Nippon Paint Holding'e satıldı.

Komili, Kırlangıç gibi markaların üreticisi Ana Gıda'nın hisselerinin dünyanın en büyük bitkisel yağ üreticilerinden ABD merkezli Koninklijke Bunge B.V.'ye devir işlemleri tamamlandı.

2018 yılında Ofçay, tüm hisseleriyle birlikte Amerika merkezli Jacobs Douwe Egberts firması tarafından satın alındı.

2015 yılında ise Cola Turka, Saka ve Çamlıca markaları Japon DyDo DRINCO'ya satıldı.

Bandırma Vitaminli Yem Sanayi ve Ticaret AŞ veya kısaca Banvit, Mayıs 2017'de %79.48'lik hissesi BRF ile Katar Yatırım Otoritesi ortaklığına satıldı.

Erkunt Traktör 2017'de Hindistan merkezli Mahindra & Mahindra'ya satıldı.

Nuh'un Ankara Makarnası Japonya menşeli Nisshin Seifun Group ve Marubeni ile birlikte "Nisshin Seifun Turkey" adlı yeni bir şirkete ortak oldu.

Namet Gıda 50 bin ton et işleme kapasiteli Behreyn merkezli Amerikalı Investcorp firmasına ortak oldu.

MNG Kargo, Dubaili Miragecargo BV'ye satıldı.

Mutlu Akü Hollanda kökenli Güney Afrikalı Metair Investments'a satıldı.

ABC Kimya'yı İsviçreli Sika AG %100 hissesini satın aldı.

Batı Grup Dental Diş Ürünleri İsviçreli Straumann Holdıng'e satıldı.

Toz Metal Ticaret ve Sanayi A.Ş'yi İngiliz merkezli GKN aldı.

Tekin Acar Kozmetik 2017'de Fransız Sephora'ya satıldı.

Polisan Boya'nın %50 hissesi Japon boya üreticisi Kansai Paint'e satıldı.

Japon Panasonic firması elektrik malzemeleri üreten Türk markası Viko'yu satın aldı.

Hakan Plastik'in çoğunluk hissesi, İsviçreli boru üreticisi Georg Fisher şirketine satıldı.

Fransız Danone, Türkiye'nin önde gelen su ve gazlı içecek markalarından Sırma Su'nun yüzde 50,1 hissesini satın aldı.

Baymak'ın %100'ü Hollandalı BDR'nin oldu.

Yapı Kredi Sigorta 1.6 milyar liraya Alman Allianz'a satıldı.

Yemek Sepeti alışveriş sitesini 2015 yılında Almanya merkezli global online yemek sipariş platformu Delivery Hero satın aldı.

Fransız kozmetik devi Yves Rocher Grubu, Türkiye'nin köklü kozmetik firması Flormar'ın %51'ini satın aldı.

Denizbank Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Emirates NBD'ye satıldı.

TAV Havalimanları Holding'in yüzde 38'i ve halka açık olmayan TAV Yatırım Holding'in yüzde 49'u Fransız Aeroports de Paris Management şirketine satıldı.

Mustafa Nevzat İlaç Sanayi'nin yüzde 95.6'lık hissesi ABD'li Amgen'e satıldı.

Koton'un yüzde 50'si Turkven'in sahibi olduğu Hollanda merkezli Nemo Apparel BV'ye satıldı.

Limak, İskenderun Limanı'nın yüzde 20'sini Avrupa Yatırım Bankası ile Fransız ve İtalyanlar'ın kamu fonlarının ortak olduğu InfraMed'e devretti.

Mackolik A.Ş. de hisselerini 2016 yılında İngiliz Perform Group'a sattı.

1957’de kurulan Türk hidrolik ve endüstriyel hortum imalatçısı Polimer Kauçuk ABD'li enerji yönetimi devi Eaton Corporation'a satıldı.

Türkiye elektronik güvenlik sistemleri sektörünün önde gelen markalarından Pronet, İsveç merkezli Securitas, Pronet Güvenlik ve Danışmanlık Hizmetleri'ni satın aldı.

Telsim İngilizler'e satıldı (Vodafone).

TÜVTÜRK (araç muayene) Doğuş Gurubu ile  Alman Tüv Süd Gurubu ortak şirketidir.

Tekel'in İçki Bölümü Amerikalılar'a satıldı

Tekel'in Sigara Bölümü ABD ve İngilizler'e satıldı.

Finansbank Katarlı finans devi Qatar National Bank'a (QNB) satıldı.

Oyakbank Hollandalılar’a satıldı.

Türkiye Finans Suudi Arabistan kökenli The National Commercial Bank'a satıldı.

Akbank'ın %20'si Citigroup Birleşik Bankalar A.Ş.'ye (Ünlü Rockefeller ailesinin) satıldı.

Dışbank Hollandalı banka devi Fortis'e satıldı

Yapı Kredi'nin yarısı İtalyanlar'a (Unicredito) satıldı.

Beymen'in yarısı ABD'lilere satıldı.

Enerjisan'ın yarısı merkezi Düsseldorf, Almanya'da bulunan E.ON SE Group'a satıldı

Garanti Bankası'nın yarısı İspanya merkezli bankacılık devi BBVA'ya satıldı.

Kuveyt'li Alamana Industries ile Fransız Saint Gobain Isover ortaklığı, Koç Grubu şirketlerinden İzocam'ın yüzde 61.2 oranındaki hissesini satın aldı.

Demir Döküm %72,56'lık hissesi Almanya merkezli Vaillant Group firmasına satıldı.

Petrol Ofisi, Vitol Group Henk Viëtor ve Jacques Detiger tarafından Rotterdam'da kurulan Hollandalı bir enerji ve emtia ticaret şirketine satıldı. Petro Ofisi Türkiye'nin en büyük 3. şirketidir.

Daha buraya yazamayacağım kadar uzun birçok şirketimiz yabancı menşeli firmalara ya yarı hisseli veya tam hisseli olarak satıldı. Tabi özelleştirme adı altında satılan KİT'leri de buraya dahil edebiliriz. E ne var bunda, bu bir ticaret sonuçta, dünyanın her yerinde yabancılar şirket sahibi olabiliyor diyebilirsiniz ama kazın ayağı öyle değil maalesef.

Yukarıdaki şirketlerin çoğu 2012 yılından sonra satıldı. Peki ne oldu 2012'de. Hemen açıklayalım:

O tarihte tapu kanununda önemli bir değişiklik yapıldı.

Tapu Kanunu'nun 35. maddesine bugün geçerli olan hâlini veren son kapsamlı değişiklik, 6302 sayılı Kanun ile gerçekleştirilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 20.1.2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunulan kanun tasarısı, TBMM Alt Komisyonu ve Adalet Komisyonundan geçtikten sonra, 3.5.2012 tarihinde Genel Kurul'da görüşülerek kabul edilmiştir.

6302 sayılı Kanun'un 1. maddesi, yabancı uyruklu gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz mülkiyeti edinirken tâbi oldukları usul ve şartları önemli ölçüde değiştirmiştir. 6302 sayılı Kanun değişikliğinin öngördüğü yenilikleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür: Karşılıklılık ilkesi kaldırılmıştır.

Yabancı ülke vatandaşlarına taşınmaz edinme hakkı tanınacak ülkelerin belirlenmesi konusunda Bakanlar Kurulu yetkilendirilmiştir. Fakat hangi ülkelerin olduğu Resmî Gazetede belirtilmemiş "gizli" tutulmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu konuda yaptığı açıklama ise "184" ülke bu kanun kapsamında mal edinebilirler şeklindedir. Ne hikmetse bu ülkelerim isimleri verilmemiş sadece sayı olarak verilmiştir.

5782 sayılı Kanun döneminde 2,5 hektar olan; yabancı uyruklu gerçek kişilerin ülke genelinde edinebileceği taşınmaz malların toplam yüzölçümü sınırı 30 hektara çıkarılmıştır. Buradan şu sonuç çıkarılabilir; gerçek kişilere 30 hektar sınırı getirilmiştir fakat tüzel kişilere (şirket) herhangi bir sınırlamadan bahsedilmemiştir.

Bizi ilgilendiren asıl konu ise ilgili kanun maddesinde geçen "karşılıklılık" ilkesidir. Bu ilke mütekabiliyet yani karşılıklı olma durumu anlamına gelen bir kelime ve diplomatik bir terimdir. Devletler arası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık vermeyi gerektirir. Bu ilke gereği herhangi bir ülke size hangi şartlarda ne kadar mal edinme hakkı tanıyorsa siz de ona karşılık aynı şartlarla o kadar mal edinme hakkı tanırsınız. Şimdi bu ilkenin kaldırılmasının ülke güvenliği açısından ne kadar riskli olduğunu düşünün.

"MADDE 35 - Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde "Karşılıklılık" şartı Tapu Kanunu'nun kabul edildiği tarihten beri varlığı aranan bir şart olmuştur. 1984 ve 1986 yıllarında yapılan yasal değişiklikler ile karşılıklılık şartının aranmayacağı istisnaî durumlar düzenlenmiş fakat ülke güvenliği açısından riskli görülüp söz konusu değişiklikler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti."

1984-1986 yıllarında riskli görülerek Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen karşılıklılık ilkesi anayasadan çıkarılmış 2012 yılının mayıs ayında meclisten geçmiş ve resmî gazetede yayımlanmıştır.

6302 sayılı Kanun ile değişik Tapu Kanunu'nun 35/1. maddesinde yer alan "yüzölçümü" şartı yabancı uyruklu gerçek kişiler ile ilgilidir. Yani Tapu Kanunu'nda tüzel kişiler (şirketler) ile ilgili yüzölçümü sınırlaması getirilmemiştir. Kanun koyucunun yabancı tüzel kişiler açısından yüzölçümü sınırlaması öngörmemiş olması ile amaçlanan durum bilinememektedir.

Bu, milli olmakla övünen kişilerin kabul edebileceği bir kanun düzenlemesi değildir. Yüzlerce şirketimiz yabancılara satıldıktan sonra yükselen fiyatları dış güçlerin üzerine atmak ne kadar doğrudur? Tabi bu artan fiyat konusunun başka başka nedenleri de var ki asıl sorumlular ilgili bakanlıklardır.

Bu kanun düzenlemesinin o zamanlarda nasıl geçtiğini iyi araştırın, o günlerde gündem ne ile meşguldü. Eğer ülkede gündem değişiyor, halkın algısını başka yöne çeviren bir şeyler oluyorsa o gün bizim aleyhimize bir şeyler oluyordur vesselam.