Doğan Grubu'nun Demirörenlere satılması sıradan bir alış-veriş değil. Daha önce Star, Vatan, Milliyet ve dergicilik deneyimleri bulunan Demirören Grubu, medyaya beklenen açılımı, değişimi, tarafsızlığı ve kaliteyi sunamamış, bu sektörde başarısız olmuş bir yapı.
Faaliyet gösterdiği diğer sektörlerden elde ettiği geliri sadece iktidarların talimatıyla medyaya akıtan bu grup, mesleki hiçbir hassasiyet taşımaz. Satın almış olduğu medya kuruluşlarını büyütmek bir yana, mesleki anlamda körelten, küçülten ve kasaba gazetesi formatına sokan bir anlayışla yönetir.
Satış ve devir-teslim işlemlerinden sonra sizler de göreceksiniz... Ekran ikinci sınıf, gazete sayfaları boyalı afişe dönecek. Niteliksiz ve ucuz işgücüyle sadece kurumun logo değeri üzerinden varlık gösterecekler.
Aydın Doğan'ı beğenirsiniz beğenmezsiniz, kızlarının kurumsal yanlışları var; bilmezsiniz ancak medyadaki kalitenin artmasına "hükümetlerin" izin verdiği nispette yeni açılımlar getirmiş, mesleğe olumlu katkılar sunmuş ve kısmen başarılı bir tavır sergilemişlerdir.
Daha dün Demirören Grubu'nun patronu Erdoğan Demirören'in videolarını gördük... Telefonda konuşurken ağlıyordu... Satın almış olduğu Milliyet ve Vatan gazeteleri için "Nereden girdim bu işe... Alsınlar elimden de kurtulayım" diyordu... İktidardan gelen baskıyla şamar oğlanına dönmenin burukluğu vardı içinde... Şimdi ne oldu da 1.2 milyar doları "çöpe atacak" kıvama geldi?
Maksat ticari büyüme, mesleki olarak medya sektörünü büyütme değil, "büyük yerden" gelen emri en fedakar şekilde uygulama mecburiyeti. Daha önceki yıllarda da Doğan Medya Grubu'na "çökme" girişimleri olmuştu. Bütün bunlara direnen Aydın Doğan, şimdi ne oldu da teslim bayrağı çekti?
Yukarıda da söylediğim gibi bu alış-veriş sıradan bir ticari faaliyet değil. Bu satış Türkiye'de gazeteciliğin sonu demek.
Hürriyet Gazetesi her ne kadar operasyonlara çanak tutar bir yapıda görünse de arada sırada ince mesajlarla ayakta durmaya çalışıyordu. Bugünkü satış kararıyla sadece kurumsal olarak değil, çalışan binlerce basın emekçisiyle beraber, yok olacağı bir sürecin ilk adımını attı...
Demirören Grubu'na "Hayırlı olsun" demenin ötesinde, Türk medyasına "Geçmiş olsun" demek daha isabetli olur!