Salim Ensarioğlu Şeyh Sait'e sahip çıkmış... Bu adam durduk yerde şak diye bu duruma mı geldi?.. Akşener tarafından eli havaya kaldırıldığında aynı şeyleri düşünmüyor muydu?.. Bu adamın bölücü damarını yedi düvel biliyordu?.. Elini havaya kaldırdığı gün Akşener bilmiyor muydu?..

Siyasetçiler bütün Türkleri balık hafızalı sanmasın.

Aldı sözü Ensarioğlu:

"Son günlerde Diyarbakır'da bir bulvara bölgemizin en önemli değerlerinden Şeyh Said efendinin isminin verilmesi üzerinden başlayan tartışmalarda bölgenin toplumsal ve dini değerlerinden birine dönüşen Şeyh Said'e yönelik ithamları şiddetle reddediyorum."

"Şeyh Said gibi büyük değerlere dönüşen Beddiüzzaman Said Nursi ve Seyid Rıza'nın da mezar yerlerinin açıklanması hafıza barışına hizmet edecektir."

Aldı sözü bir partizan:

Bölücü Kürt bizim partideyse sus söyleme, görme, gösterme... Karşı partideyse bağır, çağır, hain ilan et!..

Bütün partilerin partizanları öyle diyo!..

★★★

DR. BAHATTİN ŞAKİR

1874 Bulgaristan Silven doğumlu. İttihat Terakki'nin en parlak beyinlerinden. 17 Nisan 1922'de Berlin'de Ermeniler tarafından şehit edildi.

Oğullarına yazdığı kısa bir mektup çıktı cebinden:

"Size bırakacak servetim olmadı, şu an cebimde param bile yok ama ömrü vatan mücadelesi ile geçmiş bir babanın tertemiz mazisini bırakıyorum."

Oğullarının adı Alp ve Celasun. Dikkat edin, ikisi de Türkçe. Bir babanın çocuklarına verdiği adlar onun düşünce dünyasının kimlik belgesidir.

1874 yılının üstünden 150 yıl geçmiş.

Çocuklarına Arapça, Farsça adlar koyan Türk milliyetçileri geldi aklıma, Arapça ve Farsça sözcükleri vatan gibi savunan Ülkücüler geldi aklıma.

Ne yazık ki Bahattin Şakir gibi Türk yiğitlerinden aldığımız bayrağı yere düşürmüşüz.

★★★

İnternet insanlık tarihinin en büyük buluşudur. Hatta bir kasırgadır. Sosyal medya çıkmadan önce bütün Ortadoğu cografyasında insanlar tarihe kendi düşüncelerini destekleyen bilgiler toplamak için bakarlardı, kendi doğrularını çürüten bilgileri görmezden gelirlerdi. Düşünce adamları konusunda da "Toptan red, toptan kabul" ilkesi vardı. Sosyal medya ortamında ışık hızıyla yayılan bilgiler tarih, düşünce adamları hatta din konusundaki toptan kabullerimizi 9 şiddetindeki deprem sarsıntısı ile yerle bir ediyor. Toptan reddettiğimiz isimlerin doğrularına yaklaştığımız da oluyor.

Işık hızıyla yayılan bilgilerden, kasırgalardan, depremlerden "Ben hiç etkilenmiyorum" diyenler vallahi de yalan söylüyorlar. Ortaçağ karanlığında debelenen Türkiye ve İslam dünyasındaki reform hareketlerini internetteki bilgi ışığı başlatacaktır.

★★★

İslamiyetin siyasete alet edilmesinin İslam'a verdiği zararları Ak Parti iktidarları döneminde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Siyasal İslamcı aydınlar bile "Bize bakan Müslümanlıktan soğuyor, deist oluyorlar" diyor.

Ben de buradan siyasal İslam soslu ülkücülere sesleniyorum:

Dini siyasete alet etmek ne kadar yanlış ise, İslamı Türk milliyetçiliğine alet etmek, Türklük tanımında İslamı kullanmak da o kadar yanlıştır... Türk milliyetçiliği ümmet değil millet temeline, Türklük temeline oturur; din değil, soy temeline oturur...

Her iki taraf da İslamı rahat bırakın!..

Sizin istismarınız İslam'a da zarar veriyor, Türklüğe de...