TÜRK...

ULU ÇINAR…

Denir ki; Nuh Aleyhisselam’ın oğullarından Yafes’in Türk adlı oğlunun nesli…

Binlerce yıldır gölgesine 10′larca milletin sığındığı ULU ÇINAR…

Düşmana korku, dosta güven veren millet…

Zalimin karşısında, mazlumun yanında Nizam-ı Alem için…

Gözü pek, özü pek, sırtı pek…

Çin Seddi’nden Adriyatik’e, Kafkaslar’dan Yemen çöllerine, Kuzey Afrika’ya dalları uzanan ULU ÇINAR…

Bilge Kağan’ları, Mete Han’ları, Atilla’ları, Alparslan’ları, Süleymanşah’ları, Kılıçarslan’ları, Osman Gazi’leri, Murat Hüdavendigar’ları, Fatih Sultan Mehmet’leri, Kanuni Sultan Süleyman’ları, Atatürk’leri bağrından çıkaran ULU ÇINAR…

Biruni’leri, Farabi’leri, Harezmi’leri, Uluğ Bey’leri, Cezeri’leri, Ali Kuşçu’ları, Piri Reis’leri, Mustafa Behçet’leri insanlığın hizmetine sunan ULU ÇINAR…

Dede Korkut’ları, Hoca Ahmet Yesevi'leri, Hacı Bektaşı Veliler'i, Mevlana’ları, Yunus Emre’leri, Şeyh Edebalı’ları, Akşemsettin’leri, Molla Gürani’leri, Ebu’l Vefa’ları ve daha nice gönül sultanları ile dünyayı aydınlatan ULU ÇINAR…

Peki bu ULU ÇINAR’a ne oldu da çürümeye yüz tuttu…

Kısacası şu;

ULU ÇINAR’ın özünde çürük yok da…

Kurt düşmeye görsün işte…

Kurt düşünce ULU ÇINAR’ın gövdesine, kemirmeye başlayınca içten içten…

Aaaaahhh, ah…

Yer bitirir seni sinsice…

Biz ki;

Binlerce yıl önce otağımızı kurduk bu topraklarda…

Devletler kurduk, devletler yıktık….

Kokuşmuş dünya düzenini başlarına yıktık…

İçi boşaltılmış dünyayı atımızın nalları altında ezdik…

Üç kıtaya hükmederken, hak, adalet, sevgi götürdük…

Eğilmedik, bükülmedik…

Tökezledik ama toparlanıp dimdik ayağa kalktık…

Kimiz biz?..

TÜRK…

Ergenekon’dan doğan güneşin çocukları…

Peki şimdi ne durumdayız?..

Tarihinden ve değerlerinden koparılmış bir topluluk…

Türküm demek cesaret işi…

Her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış kendi vatanında yabancı…

Peki bize ne oldu?..

Anlatayım…

Bir zamanlar Rusçu, Çinci, Amerikancı olmak için silaha sarıldık…

Türkçü olanları idamla yargıladık…

Türk için Türklük için mücadele edenlere faşist damgası vurup öldürdük…

“Bağımsız Türkiye… ABD defol… Kahrolsun emperyalizm” diye meydanları inlettik…

Komünist dedik astık…

Hain dedik astık…

Faşist dedik astık…

Önce Türklük, Türkiye demedik…

Amerikancı olduk…

İsrailci olduk…

Rumcu olduk…

Osman Gazi'yi, Timur Han'ı, Atatürk’ü unuttuk, hatta onlara hakaret ettik…

Leninci olduk…

Maocu olduk…

Che Guevaracı olduk…

Binlerce vatan evladı, “Bu bayrak inmez, vatan bölünmez” diyerek şehadet şerbetini içerken bizi bölüp parçalamak için içerde ve dışarıda el birliği yapan hainlere övgüler dizdik…

Apocu olduk…

Barzanici olduk…

Esadçı olduk…

Bileğimizin gücüyle kazanmayı unuttuk…

Vurkaççı olduk…

Kapkaççı olduk…

Talancı olduk…

Milyonlarca gencimizi eğitmedik, eğitemedik… 

Saldım çayıra, mevlam kayıra dedik…

Tombalacı olduk…

Kazı kazancı olduk…

Kumarcı olduk…

Aydın (!) yetiştirdik, geleceğimiz için…

Hainlerin sözcülüğünü yaptırdık hem de devletin en üst makamlarında…

Kürtçü olduk…

PKK’cı olduk…

Ermenici olduk…

“Teröristlerle pazarlık yapan şerefsizdir” dedik… İmralı’daki şeytanı bir anda incitilmemesi gereken iyilik meleği ilan ettik…

Açılımcı olduk…

Barışsever olduk…

Süreççi olduk…

Türkçü olamadık…

Türk gibi yaşayamadık…

Türk gibi düşünemedik…

Hakk’ın bayraktarlığını yaparken Hakk’ı unuttuk…

Üçkağıtçı olduk…

Din taciri olduk…

Dolandırıcı olduk…

Menfaat için her türlü dangalaklığı yaptık… Kimliğimizi unuttuk…

Yalaka olduk…

Tetikçi olduk…

Riyakar olduk…

Ulu ulu çınardık ammaaa dedim ya, çürük girdi bir kere…

Alemci olduk…

Hapçı olduk…

Otçu olduk…

Meydanlara çıktık Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye “Ey Oğul’ diye başlayan öğüdünü okuduk… Sonra bütün bunları unuttuk…

Haşhaşi olduk…

Paralelci olduk…

Çapulcu olduk...

Yıllarca büyütüp besledik. Devletin bütün üst kademelerine yerleştirdik.  "Ne istedilerse verdik." Övgüler dizdik, gözyaşları döktük, grup grup Pensilvanya'ya gidip diz çöktük, el etek öptük, icazet aldık. 

Fethullah Gülen Hoca Efendiciler olduk...

Hizmet hareketi gönüllüleri olduk...

Allah dostları(!) olduk...

Sonra aramızda kavga çıktı, orduyu milletle karşı karşıya getirdik. Tarihin en hain girişimine tanıklık ettik... 

Milletine kurşun sıkan asker(!) olduk...

Askerinin başını ezen millet olduk...

Hain olduk...

Terörist olduk...

Fetöcü olduk...

Elimizde yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, meydan meydan dolaşıp ayetler okuduk…

Hırsızlık yaptık…

Yolsuzluk yaptık…

Rüşvetler yedik…

Kur’an-ı Kerim ile alay ettik tövbe estağfirullah, “Bakara makara” diyerek…

Daha da ileri gidip bazılarını ilahlaştırdık…

‘Allah’ın bütün sıfatlarını üzerinde toplayan adam’ dedik…

‘Peygamber’ dedik…

‘Kim ki bu adama oy vermezse imandan çıkmış olur’ dedik…

“Müslümanız Elhamdülillah” diye bağırdık göğsümüzü gere gere…

Haram yedik…

Zina ettik…

Devleti soyduk…

Şu üç günlük dünyada birbirimize etmediğimiz küfür kalmadı…

Namussuz dedik…

Şerefsiz dedik…

Alçak dedik...

Eveeeet değerli dostlar…

Hala da akıllanmadık…

İşte geldiğimiz nokta ortada…

Sevgi sıfır…

Saygı sıfır…

Birbirine tahammül sıfır…

Güven sıfır…

Eğitim sıfır…

Adalet sıfır…

Yönetim sıfır…

Vatandaşlık bilinci sıfır…

Böyle bir millet iflâh olur mu?..

Bilmem...

Ders alınır mı?..

Sanmam…

Sağlıklı günler diler, vatandaş Halis Güler 

Selamlar, sevgiler…

#EvdeKalOku

#EvdeKalDersAl

#EvdeKalDüşün

#EvdeKalTürkiyem