Abdülhamit'in serveti konusunda en önemli sır katibi Damat Şerif Paşa'dır, Sultan Abdülaazizi'in kızıyla evlidir. Paris'te yayımlanan hatıralarından öğreniyoruz ki, Abdülhamit'in Osmanlı Bankası'ndaki büyük servetinden başka, Deutsche Bank, Deutsche Orientbank, Swissbank, Kredi Lione gibi yabancı bankalarda kişisel serveti var. Darphane'de basılan Hamidi denen altınlardan "Hiç kullanılmamış olanlar" yüzerlik "sucuklar" halinde ve onarlık destelerle Deutsche Bank ve Deutshce Orient Bank'a teslim edilmiş.

Halk yiyecek ekmek peşindeyken, devlet borç batağında yüzerken "Ulu Hakan" denilen Büyük Hırsız sucuk sucuk altınları, binlik desteler halinde yabancı bankalara yatırmış. Yalnız Deutsche Bank'taki parası 1 080 000 altın. Yazıyla: Bir milyon seksen bin altın (Cemal Kutay, Tarih Sohbetleri 3, İstanbul, Kasım 1966).

Abdülhamit'in tahttan indirildikten sonra, bu dudak uçuklatan serveti Enver ve Mahmut Şevket Paşa'nın emri ile kendisinden zorla alınan bir vekâletle Selanik'e getirildi ve ordunun modernizasyonunda kullanıldı. Çanakkale Savaşı Abdülhamit'in soygun altınları ile alınan silahlarla kazanılmıştır.

Sahi Atatürk öldüğünde ülke dışında beş kuruş serveti çıktı mı?.. "Bizim için Abdülhamit ne ise Atatürk de odur" diyenler bu servet işine niye bakmazlar?..

★★★

YAKIN TARİHİN EN ÖNEMLİ İKİ KARARNAMESİ

Ulu Hakan, Gök Sultan Abdülhamit Han Nisan 1876'da "Ramazan Kararnamesi" ile bütün vergi gelirlerini yabancılara devretti... Buradan gelen para borçların faizini bile ödemediği görülünce 5 yıl sonra yani 1881'de "Muharrem Kararnamesi" ile Osmanlı'nın bütün gelirlerine el kondu: Tütün, fındık, pamuk, kömür, tekstil, tuğla, kireç... Her şey ama her şey Düyunu Umumiye yani alacaklı devletlerin oldu.

"Osmanlı yıkılmadı, ayakta!.. Abdülhamit bir karış toprak kaybetmedi!.." yalanları ile bizleri kandırdılar. Bundan rezil yıkılma mı olur?..

Peki alacaklı devletler Abdülhamit'in kellesini alıp Osmanlı'yı resmen niye yıkmadılar?.. Çünkü alacakları vardı...

Ey Türk gençliği!.. 1876 Ramazan Kararnamesi'ni ve 1881 Muharrem Kararnamesi'ni öğren ve çevrende herkese öğret!.. Bizim kuşaktan bir halt olmaz. Bizler Ulu Hakan ve Göksultan masalları ile uyutulduk.

★★★

Yavuz Bülent Bakiler'in Fetö ekranlarında Atatürk düşmanlığını, Türkçe düşmanlığını bilmeyeniniz yoktur. Hatta hızını alamayıp Rahmetli Yazıcıoğlu'nu tanık göstererek Türkeş'e de saldırmıştı. Muhsin Başkan anında açıklama yaparak Yavuz Bülent'in kendisini tanık gösterdiği olayı yalanlayıp onu rezil etmişti. Şimdi bu vatandaş "Serdengeçti Geldi Geçti" diye bir kitap çıkarmış. Onu böyle bir kitap yazmaya iten, Serdengeçti ile ortak yönleri ne olabilir?.. Hem öyle bir ortak yönleri var ki din birliğinden bile daha önde gelir: Atatürk düşmanlığı, Cumhuriyet karşıtlığı.