Bugünün rakamları ile 7-8 milyon Türk, Kürtleşmiştir. Bu konu üstünde hiç düşündünüz mü?.. Kürtleşen aşiret adlarını saysam 100'ü aşar.

Kürtçe, Türkçeden baskın bir dil midir?.. Hayır.

Kürtler, ekonomik olarak Türklerden daha mı güçlü idiler de Türkler buna özendiler?.. Hayır.

Kürt kültürü mimarisi, müziği, mutfağı, tarihi, devletleri, zaferleri ile daha görkemli midir? Hayır.

Peki, 7-8 milyon Türk niye Kürtleşti?.. Bu soruyu sormadan gerçeğe doğru ilk adımı atamayız.

Bu yıl bu dağların karı erimez.

Eser badı saba yel bozuk bozuk

Türkmen kalkıp yaylasına yürümez

Dağılmış aşiret il bozuk bozuk

"Kim dağıttı Türkmen aşiretlerini?" diye düşündüğümde benim aklıma Yavuz geliyor, Bitlisli Ídris geliyor, Kuyucu Murat Paşa geliyor. Unuttuğum bir kişiyi türküler anımsatıyor bana:

Yürü bre Hızır Paşa

Senin de çarkın kırılır

Güvendiğin padişahın

O da bir gün devrilir

Bitlisli İdris kılıçtan geçirilen Türkmenler için sayı vermez, "defterleri dürüldü" der sadece. Dünya tarihinde hiçbir devlet kılıçtan geçirdiği halklar için ölüleri sayıp kayıt altına almamıştır, Yavuz da öyle yapmıştır. Bu konu üzerinde çalışan tarihçilerin rakamları 20.000'den başlar 150.000'e kadar gider.

Sayıya takılmayalım; iki, üç bine düşürelim hadi. Yazılı basın, radyo, telgraf, telefon, televizyonun olmadığı o çağlarda iki bin sayısının bile dilden dile nakillerle ne büyük bir korku yarattığını düşünün. Türk aşiretlerinin Kürtçe öğrenip Kürtleşme süreci işte bu korku iklimi ile Yavuz tarafından başlatılmıştır. Tek neden bu değil elbette; Osmanlı'nın Kürtleri askere almayışı da Kürtleşme sürecine ivme kazandırmıştır.

Sürgünden kurtulmak için Kürtler arasında saklanan Ermenileri söz konusu ederiz de Osmanlı zulmünden kurtulmak için Kürtleşen Türk aşiretlerine ilgi duymayız çünkü sözün ucu gider zülfü yare, yani Osmanlı'ya dokunur. Özetle, bugün için, Kürtleşen 7-8 milyon Türk, Osmanlı'nın Türk milletine armağanıdır.