Adnan Oktar şebekesi, FETÖ'nün ikiz kardeşidir. 90'lı yılların başında belirgin bir şekilde büyümeye başlayan bu örgüt, devleti yöneten isimlerin yeşil ışık yakmasıyla bugünlere geldi.

Kar topu gibi büyüyen bu yapı, hiç de küçümsenmeyecek bir mali değere kavuştu.

Bir günde edinilemeyecek bu servetin oluşmasına acaba kimler, neden destek verdi?

Herkesin aklı "kedicikler"de ama işin hafife alınacak tarafı yok.

Adnan Oktar grubuyla ilgili ilk uyarıyı 1999'da MHP'nin Sağlık Bakanı Osman Durmuş yapmıştı. O dönem devletin yetkin kurumlarında olanlar bu uyarıları ciddiye almış olsaydı, bugünlere gelinmezdi.

Milletin insani duygularını çok iyi bir PR çalışmasıyla kullanan bu şebeke, Türkiye'nin genetik haritasını 18 sene önce gizli servislere sattı.

Osman Durmuş'un o günkü feryadı ciddiye alınsaydı, rezalet bu boyutlara ulaşmazdı.

Önce insancıl bir görüntüyle toplum hayatına girdiler, sonra Atatürk'ü kullandıkları bir vakıf kurdular. Ardından değişen hükümetle sözde İslami çizgiye ağırlık verdiler!

Uzun bir dönem Fetoş'la işbirliği yaptılar.

Müslümanlığı kimseye bırakmayan medyanın "İslam" tüccarı kanadını yumuşak karınlarından vurdular. "Harun Yahya" mahlasıyla kimin yazdığı bilinmeyen kitapları, yüksek ücret karşılığında "İslamcı" gazetelerden pazarladılar.

Akıl hastanesinde müşahede altında tutulmuş bir "deli"nin hezeyanları gazete sayfalarına, kitaplara sığmayınca rezaleti televizyon ekranlarına taşıdılar.

Anadolu mahreçli onlarca TV'ye, bir saatliğine 20'şer bin lira vererek aynı anda canlı yayınlarla ekranlara gelmeye başladılar. İzlenme oranlarını artırmak için de ana üryan kadınları kullandılar.

Yetmedi, kendi TV kanallarını kurdular.

Binlerce şikayet olmasına rağmen, RTÜK'ten her dönemde vize aldılar!

Gerek para karşılığı bu yapıya destek veren medya, gerekse düzenledikleri toplantılarda sahneye çıkıp Adnan Oktar'a övgüler yağdıran şarkıcılar, gerekse devletle olan işlerini çözen bürokrat ve siyasiler mutlaka yargı önüne çıkartılmalı.

İşin içinde kadın var, para var; hepsinden önemlisi vatana ihanet var! Böyle bir yapı 250-300 kişiyle sınırlı olamaz.

FETÖ operasyonlarındaki yanlışlar ve zaafiyet inşallah Adnan Oktar operasyonunda tekrarlanmaz!